Kan bileşiminin başka bir kişinin kanıyla uyumluluğunu etkilediği anlaşılınca, bazı hastalıkların riski ile kan grupları arasında bir ilişki olabileceği sorusu ortaya çıktı. Bu konuda yapılan çeşitli çalışmalar, özellikle kardiyovasküler hastalıkların gelişme riski açısından kan grupları arasında belirgin farklılıklar olduğunu göstermektedir. Kalp krizi ve felç riski açısından, sıfır kan grubuna sahip kişiler en düşük risk altında görünmektedir.
Bazı çalışmalar, A ve B kan gruplarına sahip kişilerde, sıfır kan grubuna kıyasla tromboembolik komplikasyon riskinin daha yüksek olduğunu belirtmektedir. Bu, kan damarlarının içini tıkayarak kan akışını engelleyen pıhtıların oluşmasıyla ilgilidir.
A grubuna sahip kişilerde ise kalp yetmezliği ve hiperlipidemi riskinin arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, A tipi kana sahip kişilerin atopi adı verilen ve çevresel maddelere karşı aşırı duyarlılık gösterme eğiliminde olduğu, yani alerji riskinin arttığı belirtilmektedir.
B kan grubu olanlarda ise, sıfır kan grubuna kıyasla artmış miyokard enfarktüsü riski bulunmaktadır. Genel olarak, 0 tipi olmayan kişilerin, 0 tipi olanlara göre daha kötü sağlık ve daha kısa yaşam beklentisine sahip olduğu bulgusu da mevcuttur.
Ancak, uzmanlar kan grubunun risk üzerinde etkili olduğunu kabul etmekle birlikte, yaşam tarzının da önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. Dolayısıyla, sağlık sorunlarıyla karşılaşıldığında, ilk olarak kan grubunu suçlamak yerine yaşam tarzını gözden geçirmenin daha faydalı olacağı belirtilmektedir.
