ZAMANIN RUHU | ERTUĞRUL ÖZKÖK

CEBİME GELEN MESAJDAKİ “GEMİ” KELİMESİ BENİ ÇOK FENA  ÜRKÜTTÜ

Farkında mısınız, yeni bir “Mavi Marmara” felaketi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Hem de tam bu seçim ortamında…
Nereden mi çıkardım?
Anlatayım…

İKİ GÜN ARAYLA CEBİME GELEN IHH İMZALI 2 MESAJ

Dün cep telefonuma bir mesaj düştü…
Kırksekiz saat içinde gelen ikinci mesajdı.
Belli ki binlerce insana yollanan bir SMS bu…
Üzerinde İHH imzası var.
Yani İslami Yardım Vakfı…
Mesaj aynen şöyleydi:
“Abluka kalksın Özgürlük filosu Gazze için yeniden yola çıkıyor…”
Buraya kadar çok normal.
Bir insani yardım hareketi…

İKİNCİ MESAJA EKLENEN BİR KELİMEYE DİKKAT

Ama hemen arkasından gelen bir kelime var ki…
Fena halde canımı sıktı…
Şöyle devam etdiyordu mesaj:
“GEMİ yazıp 3072’ye SMS göndererek 30 TL katkı yapabilirsiniz…”
Bu “GEMİ” kelimesi bana tabi ki Mavi Marmara olayını hatırlattı.
Oysa 3 gün önce gönderdikleri ilk mesajda “Gemi” kelimesi yoktu.
Belli ki, ikinciye özenle eklenmişti…

GEMİ KELİMESİNİ GÖRÜNCE EYVAH DEDİM YİNE BİR FACİA

“Eyvah” dedim…
İkinci bir Mavi Marmara felaketi geliyor.
Birincisi resmen büyük bir sorumsuzlulukla ve ne olacağa bilinerek yollanmış ve İsrail Ordusu acımasız biçimde müdahele etmişti.
Sonuç tam bir felaketti…
10 vatandaşımızı kaybettik.
56 yaralı vardı.
Ve ne yazık ki hiçbir şey yapamadık.

O GÜNLERDE DIŞIŞLERİ VE MAKUL AKP’LİLER UYARMIŞTI

O günleri hatırlıyorum. Ben de uyarı yazısı yazmış ve yollamayın demiştim.
Dışişleri Bakanlığı karşıydı.
AKP’nin aklı başında insanları son dakikaya kadar önlemeye çalıştılar.
Ama IHH büyük bir sorumsuzlukla o gemiyi gönderdi ve sonucu önceden belli o felaket yaşandı.

ARKADAŞLAR FARKINDA MISINIZ ORADA AKLINI YİTİRMİŞ BİR NETANYAHU VAR

Arkadaşlar farkında mısınız…
Şu an orada çıldırmış bir Netanyahu var.
Hastaneleri bombalayan bir adamla karşı karşıyayız.
Dünyayı dinlemiyor.
Ve ne yazık ki arkasında 7 Ekim’deki Hamas saldırısı gibi bir de bahanesi var.
O gemiyi Gazze kıyılarının 40-50 yakınına sokmazlar.
Israr ederlerse de birincisinden büyük bir felaket olabilir.

BU ÜLKENİN VATANDAŞLARI OLARAK BİLMEK HAKKIMIZ

Geçen sefer yaşadığımız ve bizim için hem üzücü hep de onur kırıcı biçimde biten Mavi Marmara felaketinden sonra vatandaş olarak bilme hakkımız var. 
Burada ifade edilen şey gerçekten bir “Gemi” midir….
Gemiyse,  nereye gönderiliyor?
Yine direk Gazze’ye mi…
Yardım Gazze halkına nasıl iletilecek?

BU ÇILDIRMIŞ ADAM O GEMİYİ BATIRABİLİR

Sakın ha…
Sakın…
Bu çıldırmış aklını kaybetmiş adam bu defa gelir resmen bombalar o gemiyi…
Sadece o gemiye koyacağınız insanların hayatını değil bütün bölgeyi ateşe atarsınız.

TÜRKİYE DEVLETİ YAPILACAK HER ŞEYİ  FAZLASIYLA YAPIYOR

Şu an Türkiye Devleti Gazze halkına yapılabilecek bütün yardımları yapmaya çalışıyor.
Bu yardımı nereden nasıl ileteceği konusunda bir Devletin yapması gereken her şeyi yapıyor. 
Kimse Türkiye’ye ve Hükümete “Gazze konusunda üzerinize düşeni yapmıyorsunuz” diyemez.
Üç beş fanatik İslamcıyı tatmin edeceğiz diye açmayın Türkiye’nin başına ikinci bir Mavi Marmara meselesi.
Seçim dönemindeyiz ve duygular yükselmiş vaziyette.
Şu sıra oraya tekrar bir “GEMİ” göndermeye kalkmak çılgınlıktır.

SANMAYIN Kİ DÜNYA ARKANIZDA DURUR 

Ve sanmayın ki o geminin başına bir şey gelirse Müslüman dünyası arkanızda olacak.
Emin olun Müslüman Arap ülkeleri bile bunu bir “provokasyon” olarak değerlendirecektir. 
Şimdi biraz geriye dönüp hatırlayalım.

NE DEMİŞTİ CUMHURBAŞKANI SEKİZ YIL ÖNCE? ” BANA MI SORDUNUZ” 

Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Haziran 2016 günü IHH’ya;
“Siz oraya o gemiyi gönderirken bize mi sormuştunuz?”
Ve arkasından eklemişti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gazze’ye ne yardım yapılacaksa zaten yapıyor.”
Haklıydı da…
Çünkü o sorumsuz hareketin yarattığı sorunları çözmek onun üzerine kalmıştı. 
O yüzden Cumhurbaşkanına ve Dışişleri’ne sesleniyorum.
Geçmişimizde böyle kötü ve acı bir tecrübe var…
Bu defa onlar sormazlarsa bile izin vermeyin buna…

IHH YÖNETİCİLERİNE SESLENİYORUM

IHH yöneticilerine de sesleniyorum.
Yardın toplama çabanızı anlıyor ve taktir ediyorum.
Ama lütfen topladığınız yardımı kendi başınıza gemilere koyup Gazze kıyılarına göndermeye kalkmayın.
Devletin kuruluşlarına veya Kızılay’a verin.
Onlar iletsinler sizin adınıza…
Yoksa bu işin sonu hiç beklemediğimiz bir felaketle bitebilir.