Pineda, Sinaloa Karteli'nin infazlardan sorumlu üyelerinden biri olarak biliniyor ve 'Artistas Assessino' (Sanatçı Suikastçılar) çetesinin başında olduğuna inanılıyor.
Pineda'nın çocukluk yaşlarından bu yana birçok cinayette rol aldığı ve işlerken canavarca yöntemler kullandığından şüphe ediliyor. FBI tarafından yapılan açıklamada, Pineda'nın kurbanlarının bedenlerini ve kalplerini çıkardığına yönelik ifadeler yer alıyor ve cinayetleri canavarca hislerle işlediği belirtiliyor.
22 yaşındaki Pineda'nın, ilk cinayetini 13 yaşındayken işlediği tahmin ediliyor ve 'Soğukkanlı bir katil' olarak tanımlanıyor. ABD ve Meksika güvenlik güçleri, uzun süredir aranan Pineda'nın, işlediği cinayetler ve uyuşturucu kaçakçılığı sebebiyle peşindeydi.
Pineda'nın evinde yapılan aramalarda 2 insan kalbi bulundu ve evde bulunan 1 pala ve 13 bıçağın da Pineda'nın öldürdüğü kişilere ait olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Pineda'nın öldürdüğü kişilerin kalbini, Meksika'da özellikle karteller arasında yaygınlaşan Santa Muerte (Kutsal Ölüm) kapsamında bedenlerden çıkardığı ve kalpleri Santa Muerte sunaklarının önüne koyduğu iddia ediliyor.
Pineda'nın, öldürme emirlerini cezaevinde bulunan bir kartel üyesinden aldığının tespit edildiği belirtiliyor. Meksika'nın Chihuahua eyaletinin kuzey bölgesi savcısı Carlos Salas, Pineda'nın ilk cinayetini 13 yaşında işlediğini ve kısa sürede 'Artistas Assessino' gibi yapılanmaların bir parçası haline geldiğini ifade ediyor.
Pineda'nın üyesi olduğu çeteyle alakalı yapılan daha önceki operasyonlarda, çete üyesi olduğu iddia edilen 5 kişi yakalanmış ve Pineda polislerden kaçmayı başarmıştı. ABD'de yakalandıktan sonra Meksika'ya iade edilen Pineda, şimdi daha önce işlediği düşünülen 3 farklı cinayetten mahkeme karşısına çıkacağı günü beklerken gözaltında tutuluyor.
