Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Deprem Konutları Kura ve Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulunuyor. Tören dua edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasıyla devam ediyor.

Anıtkabir 220 bin ziyaretçi ağırladı Anıtkabir 220 bin ziyaretçi ağırladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Sevgili Şanlıurfalılar sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümdünde deprem bölgesini tekrar ziyaret ederek depremzedelerimizle muhabbetimizi güçlendiriyoruz. Bu ziyaretlerimizde deprem konutlarını hak sahiplerine teslim ediyoruz. Bunun yanı sıra Gaziantep Şehir Hastanemizin resmi açılışını yaptık.

"1214 Konutumuzun Kurasını Çekiyoruz"

Asrın felaketinin üstesinden asrın birlikteliği ile geliyoruz. Şanlıurfa'da 1208'i il ve ilçe merkezlerinde 106'sı kırsalda olmak üzere toplam 1214 konutumuzun kurasını çekiyoruz. Şanlıurfa'da yaklaşık 4 bin konutumuzun yapımı hızla devam ediyor. Bunları da en kısa sürede tamamlayıp hak sahipleri kardeşlerimize peyde pey teslim edeceğiz.

Bugüne kadar depremden sel felaketine, salgından bölgesel çatışmalara kadar çok farklı sınamalarla karşılaştık. 85 milyon birlikte hareket ederek bunların üstesinden gelmeyi başardık. Bunca badire bizi yolumuzdan döndüremedi. Hiçbir badirenin hedeflerle aramıza girmesine müsade etmedik. TOKİ vasıtasıyla vatandaşlarımızı güvenli konutlara kavuştururken, yatay mimariye önem verdik. Son 21 yılda, yaşadığımız tabi afetlerden sonra yaraları sarma noktasında ortaya koyduğumuz mücadelenin en yakın şahidi milletimizdir. Kardeşlerimizin hiçbirisine bugüne kadar mahcup olmadık.

Bir başka ülkenin veya milletin başına gelse o ülkeyi yerle yeksan edecek nice hadise, nice kriz Allah'a hamdolsun bizi yolumuzdan döndüremedi. Elbette bedel ödedik, yaralar aldık, sarsıldık ama ne kadar büyük olursa olsun hiçbir badirenin hedeflerimizle aramıza girmesine müsaade etmedik. Ekonomide, sağlıkta, demokraside, terörle mücadelede tarihi nitelikte adımlar atarken vatandaşlarımıza meydanlarda verdiğimiz sözleri de tek tek hayata geçirmeye gayret ettik. Özellikle afet yönetimi ve yaralarının sarılmasında ülkemizi çok farklı bir seviyeye taşıdık. Şehirlerin altyapı ve üstyapı eksikliklerinin giderilmesinden kentsel dönüşüm projeleriyle sağlıksız yapıların dönüştürülmesine pek çok adım attık. TOKİ vasıtasıyla vatandaşlarımızı güvenli konutlara kavuştururken yatay mimari örneklerinin yaygınlaştırılmasına dikkat ettik.

"Alnımızın Akıyla Bugünlere Geldik"

Dün 6 Şubat depremlerinin yıl dönümüydü. Asrın felaketinin yıl dönümünde, Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile Kahramanmaraş'taydık. Bugün Şanlıurfalı kardeşlerimizle kura sevincini yaşıyoruz. Yarın Adıyaman'da olacağız. Ne yaparsak yapalım, deprem bölgesinden gözlerimizi bir an ayırmıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşa ve ihya çalışmalarını yürütüyoruz. Şu ana kadar süreci alnımızın akıyla bugünlere getirmeyi başardık. Zaman zaman ortaya çıkan sonuçlar karşısında gerekli önemleri alıyoruz.

AFAD Başkanlığı'nın kurulmasıyla afetlerle mücadelede kurumsal kapasitenin güçlendirilmesinden hukuki düzenlemelere kadar çok geniş bir yelpazede çok önemli reform, icraat ve programlara öncülük yaptık. Son 21 yılda yaşadığımız tabii afetlerden sonra yaraları sarma noktasında ortaya koyduğumuz gayretin en yakın şahidi bizatihi milletimizdir. Ne Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerini yaşayan kardeşlerimize ne Kastamonu, Bartın, Giresun sellerini yaşayan insanlarımıza ne Antalya Muğla yangınlarını yaşayan vatandaşlarımıza hasılı en zor anında devletine umut bağlayan kardeşlerimizin hiçbirisine bugüne kadar mahcup olmadık. Milletçe yüreğimizin yandığı tüm bu afetlerde birileri sadece şov peşinde, sadece siyasi istismar peşinde koşarken biz bir an önce dertlere derman olabilmek için gecemizi gündüzümüze kattık.

Toplam 14 milyon insanımızı ve 11 şehrimizdeki 7 bin mahalle ve köyü etkileyen 6 Şubat depremleri, şüphesiz son bir asırda maruz kaldığımız en büyük felakettir. Can kaybı olarak 53 binden fazla insanımızı toprağa verdik. Şanlıurfa'da da 200 vatandaşımız depremlerde hayatını kaybetti. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum. Depremde vefat eden kardeşlerimizin ailelerine ve yakınlarına bir kez daha Mevla'dan sabrıcemil niyaz ediyorum.

Şanlıurfa'da depremde 719 bina yıkıldı. Acil yıkılacak ve yıkık 1437 bina enkazının tamamı temizlendi. Ağır hasarlı 8 bin 217 binadan 7 bin 321'inin enkazı kaldırıldı. Şanlıurfa'da 9 bin 799 konut, 651 iş yeri, 441 ahır olmak üzere toplam 10 bin 891 hak sahibi kardeşimiz bulunuyor. Depremden etkilenen ailelere şimdiye kadar geçici barınma kapsamında toplam 288 milyon tutarında kira yardımı yaptık. Şanlıurfa'da kurulan ve dağıtılan çadır sayısı yaklaşık 9 bindir. İlimizde 578 konteynerin olduğu 2 konteyner kent faaliyet gösteriyor. Kırsalda ise 20 bin 595 kişinin kaldığı 3 bin 470 konteyner mevcuttur. Yani Şanlıurfalı depremzedelerimizin ihtiyaçlarının karşılanması için ne yapılması gerekiyorsa bugüne kadar onu yapmaktan çekinmedik.

Seçime bölgemizde yaşanan krizlere rağmen bir yıl gibi kısa sürede tüm bu çalışmalara imza attık. Kimi zaman elimizde olmayan sebeplerle ortaya çıkan eksiklikleri de hızla telafi etmenin çabası içinde olduk. İnşallah bundan sonra da sizin için, tüm depremzede kardeşlerimiz için çalışmaya devam edeceğiz.

"Marifet Şehirleri İmar, Halkı Memnun Etmek"

Deprem gibi hepimizi derinden sarsan ve yaralayan bir meseleyi günlük tartışmaların mezesi halinde getirmek son derece yanlış bir tutumdur. İlk günden itibaren bizim deprem bölgesiyle ilgili tavrımız hep böyle oldu. Hiçbir ayrım yapmadan deprem bölgesini yeniden hızla ayağa kaldırmaya çalıştık. Siyasi görüşüne, meşrebine, kökenine bakmaksızın depremzedelerimizin yaralarının sarılmasına odaklandık. Devletimizin imkanlarını harekete geçirerek vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermenin mücadelesini verdik. Sizler, Şanlıurfa'da nasıl büyük bir fedakarlıkla ve samimiyetle çalıştığımızı çok iyi biliyorsunuz. Diğer illerimizde yaşayan kardeşlerimiz de gayretlerimizin şahididir. Biz meseleye nasıl siyasi kazanım elde ederim zihniyetiyle değil, vatandaşımızın hayır duasını nasıl alırım anlayışıyla yaklaşıyoruz.

Asıl marifet şehirleri, ülkeyi imar ve inşa etmek, halkın kalbini kazanmak, onları mutlu etmektir. Başkaları siyasi ikbal hesabı yapıyor olabilir. Ama biz Şanlıurfalı kardeşlerimizin şöyle içten söylediği Allah ondan razı olsun niyazını hiçbir dünyalığa değişmeyiz. Rabbimiz bizlere yaklaşık 22 yıl iktidarda olmak üzere 40 sene boyunca siyaset yoluyla aziz milletimize hizmet etme imkanı bahşetti. Allah'a hamdolsun 81 vilayetimizin her bir ilçesinde, her bir mahallesinde ayak izimiz, eserimiz, dikili bir taşımız var. Afrika'dan Asya'ya, Filistin'den Türkistan'a gönül coğrafyamızdaki tüm mazlumların imdadına koştuk. Şimdi soruyorum sizlere, bir siyasetçi için bundan daha büyük bir lütuf olur mu? Bir devlet adamı için bundan daha büyük bir paye, daha büyük bir şeref olur mu? Tabii ki olmaz. Dolayısıyla biz eskisi ve yenisiyle CHP genel başkanları gibi polemik yapma, laf üstüne laf koyma hevesinde değiliz. Bilakis biz iş yapmanın, hizmet etmenin, eser kazandırmanın, Şanlıurfalı kardeşlerimizin sorunlarına çare bulmanın peşindeyiz.

Biz insanımızın yürek yangınını bir an önce söndürmenin derdindeyiz. Sırf oy vermediler diye depremzedelerimize hakaret edenleri, gecenin bir yarısı kaldıkları misafirhanelerden kapı dışarı atanları, ufukta seçim sandığını görünce deprem bölgesini hatırlayanları, yani deprem meselesinde bile yük almak yerine millete yük olmayı tercih edenleri tarihe ve maşeri vicdana havale ediyoruz. Vaktimizi ve enerjimizi bu kifayetsiz muhterislerle asla harcamayacağız. Bunların siyasi sahtekarlıklarla bizim üzerimizden kendi koltuk kavgalarını, beceriksizliklerini ve iş bilmezliklerini örtmelerine alet olmayacağız. Biz, işimize bakacağız. Hedeflerimize kilitleneceğiz. Tüm gücümüzle deprem şehirlerimizi bir an önce ihya ve imar etmeye çalışacağız. Bugün burada olduğu gibi depremzedelerimizi en kısa sürede yeni, güvenli, huzurlu ve mutlu yuvalarına kavuşturmak için koşturacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.