Özellikle Türkiye'de obezite sıklığı hızla yükseliyor. Erkeklerin %30'u, kadınların ise %40'ı obezite ile mücadele ediyor. Ayrıca, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre, erkeklerin %78'i ve kadınların %80'i lipid yani kandaki yağ oranında anormallik gösteriyor.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, genç erişkin obezitesinin en çok arttığı grubun "adölesanlar" olduğunu belirtiyor. Türkiye'de diyabet sıklığının son 10-20 yılda iki katına çıktığını ve sürekli bir artış eğiliminde olduğunu vurguluyor. Obezitenin diyabet görülme sıklığını artırdığını ve bu iki hastalığın birbirini tetiklediğini ifade ediyor.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, toplumda ölümlerin %40'ının kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklandığını ve bunun %40'ının temel nedeninin kolesterol bozukluğu olduğunu belirtiyor. Beslenmedeki basit karbonhidratlar ve doymuş yağlar gibi faktörlerin bu durumu tetiklediğini söylüyor. Özellikle 45-65 yaş arası grubun en yoğun hiperlipidemiye sahip olduğunu vurguluyor.
Uzmanlar, yeme alışkanlıklarını düzeltmek ve daha fazla hareket etmek gibi genel önerilerin yanı sıra, her bireyin farklı nedenlerle mücadele ettiğini ve tedavinin kişiye özel olması gerektiğini belirtiyorlar. Sağlıksız çevre koşulları, stres, şehirleşme ve işlenmiş gıdaların tüketimindeki artış da obezitenin artmasında rol oynayan faktörler arasında yer alıyor.
