Beslenme rutininin değiştiği Ramazan ayında sporun oldukça önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Yılmaz, hangi egzersizleri, neden ve ne kadar yapabileceğimize dair ipuçları paylaştı.<br /><br />Ramazan ayının gelmesiyle birlikte tüketim ve spor alışkanlıklarımız da değişiklik gösteriyor. Oruç nedeniyle 15-16 saatlere varan açlık durumunun söz konusu olduğu Ramazan ayında ‘sağlığımızı korumak ve zinde kalmak için nasıl bir spor programı uygulayabiliriz’ sorusuna İstanbul Topkapı Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Yılmaz, yaşam kalitesini de arttıracak önemli tavsiyelerde bulundu.<br /><br />“Esneme hareketleri, pilates ve doğa yürüyüşü”<br /><br />Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Yılmaz, “Ramazan ayı alışkanlıklarımızın yeme, içme ve uyku düzeninde değişiklikler gösterdiği bir aylık zaman dilimidir. Bu ay içerisinde kontrolü elden bırakmamak için formda kalabilmek önem arz etmektedir. Dolayısıyla formda kalabilmenin en etkili yanı rutin fiziksel aktivite programlarımızı bırakmak yerine daha hafif düzeyde uygulanması gerekmektedir. Gün ortasında aşırı yüklenmelerden kaçınılmalı ve hafif düzeyde egzersizler, esneme hareketleri, pilates ve trekking (doğa yürüyüşleri) tercih edilmelidir. İftardan sonra ise vücuda zaman verilerek dinlendirilmesi ve ardından hafif yoğunlukta aerobik egzersizler, reformer, yüzme, kontrollü yoğunlukta kardiyo, hafif düzeyde egzersiz ve yürüyüşler yapılabilir” dedi.<br /><br />“Spor, psikolojimize ve verimli uyku düzenine katkı sağlar”<br /><br />“Pasif veya aktif olarak yapılan her bir spor aktivitesi yaşam kalitemizi doğrudan etkileyebilmektedir” diyerek sporun önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, “Düzenli yapılan spor faaliyetleri içerisinde doğa yürüyüşleri, aerobik egzersizler, pilates, hafif koşular, yoga, hafif düzeyde fitness vb. çalışmaların bireyde psikolojik, zihinsel sağlık, sosyal açıdan gelişimi ve verimli uyku düzeni ile sağlıklı bir vücuda sahip olabilmesi yaşam kalitemizle doğru orantıda olmasını sağlamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.<br /><br />“İftar ve sahurda kan şekerimizi düzenleyecek, sıvı ihtiyacımızı karşılayacak besinler tercih edilmeli”<br /><br />Doğru beslenme ve düzenli egzersiz ile yağ yakımının mümkün olabileceğini de ifade eden Yılmaz, “Düzensiz ve aşırı beslenmenin zararlarından biri olan vücudun bu enerjiyi atamaması ile yağ depolarına dönüştürmesidir. Dolayısıyla iftar ve sahur saatlerinde daha hafif besinlerle özellikle enerji verecek, kan şekerini düzenleyecek ve sıvı ihtiyacını karşılayacak besinler tercih edilmelidir. Bunun yanında düzenli egzersiz yapılması ile yağ yakımı gerçekleşebilir. Düzenli yapılan egzersiz veya fiziksel aktiviteler doğru enerji tüketimi ve bireylerin daha dinç, sağlıklı vücuda sahip olmasına yardımcı olur” dedi.<br /><br />Egzersiz süreleri hakkında da detayları paylaşan Yılmaz, “Hafif düzeyde fiziksel aktiviteler haftanın her günü 30-50 dakika arasında yapılabilir. Kontrollü yoğunlukta olan fiziksel aktiviteler ise haftanın 2 günü 30-50 dakika arasında yapılabilir. Her fiziksel aktivite öncesi 15-20 dakika ısınma egzersizleri yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.<br /><br />Ramazan ayında kas kaybını engellemenin yolu: Egzersiz<br /><br />Metabolizmamızda yaşanan değişiklik nedeniyle beslenmenin önemini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Yılmaz sözlerini “Ramazan ayında beslenme düzenini rutinden çıkarak değiştirilmesi, öğün saatlerinde farklılık olması ile birlikte metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla iftar ve sahur öğünlerinde yeterli ve doğru beslenme sağlanabilmesi gerekmektedir. Metabolik reaksiyonun da değiştiği ve bu sürecin kan şekerinin ve kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olduğu uzmanlar tarafından gözlemlenmiştir. Uzun süreli açlık sebebiyle meydana gelebilecek protein yıkımlarının neden olabileceğini kas kayıplarının önüne geçebilmek için Ramazan ayında egzersiz yapmaya devam edilmelidir” ifadeleriyle noktaladı.