CHP’de değişim sonrası yaşanan bölünmüşlüğün fotoğrafı boş salona yansıdı… Türkiye’nin dört bir yanından gelen adaylar ve onlara eşlik eden onlarca insan bile salonu doldurmaya yetmedi.
Gelin kabaca bir hesap yapalım. CHP’nin bin 127 belediye başkan adayı var. hepsinin yanında danışmanı, örgüt temsilcisi, eşi, dostu, akrabası 5’e kişi olsa 5 bin 635 kişi yapar. Ki beşer kişiyi az bile söyledik. Tribünlerdeki boşlukları kapatmak için saatlerce uğraştılar. Ama olmadı! Salon 10 bin 400 kişilik. CHP’nin bütün organizasyonlarında dışarısı bile dolup taşar, içeri girmek büyük bir sorun haline gelirdi…
Boş ve coşkusuz tribünler
Özel partilileri selamlamak için salonda tur atarken büyük bir coşku beklediği belliydi. Ama umduğunu bulamadı ve resmen şok yaşadı. Boş tribünlere el salladı. Slogan atılmadı, coşku yoktu, heyecan yoktu…
Türkiye’nin ana muhalefet partisini bu durumda görmek gerçekten demokrasi adına çok moral bozucu bir durum.
Gelelim salonun boş kalmasının nedenlerine…Değişim süreci partiyi böldü. Belediye başkan adaylarını belirleme sürecinde eş, dost, akraba ilişkileri öne çıktı. Bu benim adamım, şu senin adamın çekişmesi örgütü yıprattı. Değişim vaadi havada kaldı. Ne önseçim ne tüzük değişikliği yapıldı. Partinin emektarları dikkate alınmadı. Vefayı unuttular. Kırdılar, döktüler, koltukları ele geçirdik bizim dediğimiz olur dediler. Liste savaşı yapmaktan Türkiye’nin ve vatandaşın gündeminden koptular. Milletvekillerine, örgüte adaylarla ilgili görüşü sorulmadı, dikkate alınmadı. Dikkate alınmayanlar salona gelmedi. Daha onlarca şey sıralanabilir, liste uzar gider.
Salonun boş olması seçimlerde kim çalışacak, örgüt nerede sorusunu da beraberinde getiriyor. Sandıklara kim sahip çıkacak? Meclis üyelikleri de açıklanınca işler iyice karışacak.
Parti küskünlerle doldu
Özel’e kötü bir haberim var. en yakınındaki yol arkadaşları bile “Bu iş böyle olmaz, yürümez” diyor. Birkaç örnek verelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun zoom toplantılarına da katılan, değişimin ilk andan beri içinde olan iki isim büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Bu isimler Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl! Hatta Tekin Bingöl’ün küfürlü bir takım eleştirilerde bulunduğu konuşuluyor. Bingöl, Çankaya Belediyesi’ni tesis etmek istedi ama olmadı. Tezcan, Aydın’da değişim istedi ama olmadı. Özel’e isyan eden bir diğer yol arkadaşı da Ordu milletvekili Seyit Torun, “Böyle gitmez” diyenlerin arasında. Grup Başkanvekillerinin hiç biri birbiriyle konuşmuyor. Parti Genel Merkezi’ndeki yöneticilerin hiçbir şeyden haberi yok.
Özel için durum kötü gözüküyor. Bakalım seçimlerdeki başarı oranı ne olacak. Bu oran CHP’de kurultayının da şiddetini de arttıracak.
Hatay rezaleti anket yalanını ortaya çıkardı
CHP, Hatay konusunda büyük bir çıkmaza girdi. 6 Şubat deprem felaketinin yıldönümünde vatandaşın protesto ettiği ve sosyal medyada geri çekilmesi gerektiği yönünde kampanya başlatılan Lütfü Savaş sorunu bir türlü çözülemiyor. Öyle ki parti yönetiminin her dakika fikri değişebiliyor. Bir yandan Savaş ile yola devam derken diğer taraftan başka isim arayışları devam ediyor. Başından beri Savaş’ın adaylığını “Anketlerde önde çıkıyor, bir tek Savaş ile kazanabiliriz” diyen yönetim birden bire bugün itibariyle aynı anketlerde Savaş’ın geriye düştüğünü söylemeye başladı. Artık kimse ortada bir anket olduğuna inanmıyor. Hatay’da yaşananlar da bu durumu gösteriyor. Bir yandan anketlere sırtını dayayan parti yönetimi diğer taraftan Aylin Kotil, Haluk Levent, Buğra Gökçe gibi isimleri arayıp adaylık teklifinde bulunuyor. Hatay ile ilgili son durum ise şu. Savaş özel olarak aranarak tanıtım toplantısına davet edilmiş. Ama Savaş gelmedi. Sebebi ise yapılan son ankette düşüş yaşandığı ve bir değişim olacağı. Yarın CHP’nin yeni adayının kim olduğunu göreceğiz. Bakalım bu kişinin anket performansı nasılmış…
