AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.

Gazze'ye giden insani yardımların son durumuna ilişkin soruya Çelik, Gazze'ye günlük en az 500 tırlık yardımın gitmesi gerektiğini, fakat 32 günde 450 tır yardımın girebildiğini bildirdi.

MHRS'de onaylı randevu dönemi! MHRS'de onaylı randevu dönemi!

"TÜRKİYE YARDIMA HAZIR FAKAT İSRAİL BUNU ENGELLEMEKTE"

Çelik, bir günde Gazze'ye girmesi gereken yardımın 32 günde giremediğine işaret ederek, "Türkiye bütün imkan ve kabiliyetleriyle, insani yardımdan sağlık hizmetine kadar her türlü desteği vermeye hazırdır fakat, İsrail tarafı bunu engellemektedir. Düşünün, koskoca bir uluslararası sistem günlük insani yardımın girilmesini bile sağlamaktan aciz duruma düşmektedir" diye konuştu.

Gazze'nin boşaltılması gibi bir şeyin asla kabul edilmeyeceğini belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Burada 'Ya Gazze'yi boşalttın ya da hepinizi öldürürüz' gibi bir seçeneğin ortaya koyulması, uluslararası sistemin tümden iflas etmesi, barbarlığın hakim olması demektir. Gazze'nin boşaltılması demek Netanyahu hükümetinin ve bu zihniyettekilerin Filistin davasını ortadan kaldırması demektir. Buna hiçbir şekilde olumlu bakılamaz, hiçbir şekilde buna müsaade edilemez."

"İSRAİL ULUSLARARASI HUKUKU HEDEF ALMAKTADIR"

Çelik, Gazze'de olası ateşkesle ilgili soru üzerine, "Zaten Birleşmiş Milletler hiçbir şey yapamıyor. En azından BM Genel Sekteri bunun dehşet olduğunu ifade ediyor ama kurumsal olarak hiçbir şey yapamıyor. İsrail, buna bile tahammül edemiyor. İsrail, kendisi dışında bir sesin duyulmasına tahammül edemiyor. İsrail uluslararası düzeni, hukuku da hedef almaktadır. Belki en yumuşak tonlu açıklamalardan birisidir Genel Sekreter'in açıklaması. İsrail onu bile istifaya davet ediyor. Dolayısıyla burada İsrail'in kendi savunma hakkının olmadığını, Netanyahu hükümetinin başka amaçlar peşinde koştuğunu görmek gerekir" cevabını verdi.

"NETANYAHU'NUN ZİHNİYETİNİN DEAŞ'IN ZİHNİYETİNDEN FARKI YOK"

Netanyahu hükümetinin suçlandığı zaman birilerinin bunu antisemitizm olarak gördüğünü ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Bunun antisemitizmle bir ilgisi yok. Biz antisemitizme karşıyız ve bunu her zaman en güçlü şekilde Sayın Cumhurbaşkanı'mız ifade etmiştir. Şu anda Netanyahu hükümeti Hamas ile mücadele ettiğini söylerken bakın yaklaşık 10 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Bunun 4 bini çocuk, 3 bini kadın. Şimdi bütün bunlar örgüt mensubu muydu? Bütün bunlar bir teşkilatın mensubu muydu? Bütün bunlar sivil ve masum insanlar. Boş yere bu suçlamaları yapmayı sürdürmeyi bıraksınlar. Şu anda Netanyahu'nun zihniyetinin DEAŞ'ın zihniyetinden bir farkı yok. Yani bir şekilde işgale, saldırganlığa, soykırım faaliyetlerine karşı çıkan herkesi kriminalize etmeye çalışıyorlar."

Çelik, İsveç'in NATO üyeliği sürecine ilişkin soruyu yanıtlarken hükümet iradesinin yetkiyi TBMM'ye devrettiğini, bundan sonra kararın Meclisin yetkisinde olduğunu söyledi.

Meclisin İsveç'in attığı adımları yeterli buluyorsa onay vereceğini, yeterli bulmuyorsa onay vermeyeceğini kaydeden Çelik, "Dolayısıyla bu değerlendirme süreci ve takvim başlamıştır. Ama Meclisin bütçe ve diğer konularla ilgili acil gündemi var. Takvimi konusunda bir şey söylemem doğru olmaz. Birinci aşamadan ikinci aşama olan Meclise gönderme aşaması başlamıştır. Yüce Meclisin değerli milletvekilleri bunu takdir edeceklerdir" dedi.

"CHP KURULTAYI'NDA SADECE BİR KOLTUK DEĞİŞİMİ OLMUŞTUR"

Çelik, CHP Genel Başkanlığına Özgür Özel'in seçilmesine ilişkin soru üzerine, "Yeni göreve gelenleri tebrik ediyoruz ama orada herhangi bir değişim görmedik. CHP aynı CHP. Aynı siyasal söylemler, tutumlar herkes tarafından aynen tekrar ediliyor. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu siyasal değişimi taşıyan parti yine AK Parti'dir. Türkiye'de siyasal değişim ihtiyaçlarını gerçekleştiren kadrolar Cumhur İttifakı kadrolarıdır. Bizim gördüğümüz kadarıyla kongredeki CHP aynı CHP. Orada sadece bir koltuk değişimi olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.