Evet geçen Pazar günü İzmir’den İstanbul’daki ekonomi merkezlerini şaşırtan bir rakam geldi.

Sosyal medyamız ve onun girdabındaki medyamız, “Kızıl Goncalar” ve “Kadir Has Üniversitesi Mescidinin ayakkabıları” konusuyla meşgulken, Türkiye tüketim sosyolojisinde bu hafta sonu bir devrim oldu.

Türkiye’de en üst segment alışveriş kültürün temsil eden “İstinye Park’ın” İstanbul ve İzmir alışveriş merkezleri ile ilgili şaşırtıcı bir gelişmeydi bu..

İZMİR İSTİNYE PARK’A BİR GÜNDE GİREN İNSAN SAYISI İSTANBUL’U GEÇTİ
Açılışından bu yana ilk kez, bir günde alışveriş merkezine giren insan sayısında İzmir İstanbul’u geçti.

Geçtiğimiz Pazar günü İzmir İstinye Park’a giren insan sayısı 70 bini buldu.

Kendilerine soru sorulduğunda “Gündem Fillistin” diyen siyasetçilere ve onların yandaşı trollere bu söylediğim hiç bir şey ifade etmeyebilir.

Ama rahmetli Özal gibi  vizyoner bir siyasetçimiz hala yaşıyor olsaydı bana söyleyeceğini şeyin ne olacağını çok iyi biliyorum.

Şöyle diyecekti:

“Ben daha 30 yıl önce sana demedim mi…”

İSTİNYE PARK İZMİR’E GİREN İNSAN SAYISI AYDA 1.200 BİNİ GEÇTİ
İstinye Park’a giren insan sayılarını da aldım.

İstanbul’dakine giren insan sayısı ayda ortalama 1 milyon 350 bin kişi civarında.

İzmir İstinye Park’a ise  son zamanlara kadar ayda ortalama 1 milyon 250 bin kişi giriyordu.

Pazar günü gelen 70 bin kişi ile bu dengenin önümüzdeki günlerde değişmesini bekleniyor. 

PEKİ BU 70 BİN KİŞİ KAÇ DOLARLIK ALIŞVERİŞ YAPTI
Şimdi gelelim bu ekonominin öteki boyutuna…

Her iki alışveriş merkezinde yapılan alışverişin miktarı…

İşte burada dengeler tersine dönüyor.

Çünkü İstinye Park’ın yarattığı ekonomiye bu açıdan bakınca arada büyük bir fark var.

Yıllık toplam satışların miktarını öğrenemedim ama şöyle bir oranı verebilirim.

İSTANBUL 100 HARCIYOR, İZMİR İSE 40’DA KALIYOR
Büyük markaları bir kenara bırakırsak..

Yani Chanel, Dior vs gibi büyük markaları bir kenarda bırakırsak, iki şehir arasında alış veriş miktarı bakımından şöyle bir oransal fark var.

İstanbul’da 100 birim alışveriş yapılıyorsa;

İzmir’de bu rakam 40.

İZMİR7DEKİ 70 BİN KİŞİ BOŞ KALABALIK MI
Öyleyse  buna bakıp, ekonomi açısından İzmir’de İstinye Park’ı gezen insanlara “Boş kalabalık” denilebilir mi…

Hayır…

Asla…

İşte bu noktada İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, dikkatle okumasını arzu edeceğim bir noktaya geliyoruz.

O İzmirli 70 bin kişi de tüketim kültürü açısından artık geleneksel mahalle bakkalını, tuhafiyeci dükkanı alışkanlığını bırakmış insanlar.

AVM’leri  gezen insanlar, artık modern toplumun modern yaşama tarzlarına hazır  insanlar onlar..

İSTANBUL’UN İKİ ÖNEMLİ FARKI 
Ama iki bakımından İstanbul’dakiler gibi değil.

Bir; İzmir’linin harcama arzusu var; Ama harcama düzeyi  henüz İstanbul seviyesinde değil.

Yani İzmir sahip olduğu bütün avantajlara rağmen o ekonomiyi yaratamadı.

İki; İzmir’e  o kadar çok turist gelmiyor.

TUNÇ SOYER’İN İLK DÖNEMDEKİ DEZAVANTAJI
Tunç Soyer çok sevdiğim bir İzmirli.

Hala gönlümdeki aday.

Çektiği zorluğu en iyi bilenlerdenim.

Devletten fazlasıyla almayı hak ettiği yardımı alamayan bir şehrin başkanı.

Verdiği verginin bile karışlığını alamayan bir şehir.

O nedenle alt yapı yatırımlarını kendi imkanları ile yapmak zorunda olan  bir büyükşehir burası.

Önceki başkan Azizoğlu onlarla geçirdiği dönemlerini.

Tunç Soyer de öyle.

İKİNCİ DEFA ADAY OLACAKSA BU DEFA BU 70 BİN İNSANI DÜŞÜNMELİ
Ama ikinci da aday olacaksa; 

Ki herşey rağmen İzmirli olarak olmasını  istiyorum…

Artık iki dönem seçilme hakkı olan bir başkan adayı gibi yepyeni bir vizyonla gelmeli İzmir’in karşısına …

Programını yaparken geçen Pazar İstinye Park’taki bu 70 bin kişiyi karşısına koyup düşünmeli.

Niye İstanbul 100 biz İzmirliler 40’ız…

Niye İstanbul 12 milyon turist alıyor biz niye bunun dörtte birini bile alamıyoruz?

TÜRKİYE’NİN EN AYDINLIK ŞEHRİ YILBAŞINDA NİYE BU KADAR KARANLIK 
İzmir Türkiye’nin en aydınlık sehri ama  yılbaşında en karanlık şehirlerinden biri…

Bu şehrin satabileceği en güzel ürün nedir?

Kendi fikrimi söyleyeyim.

Neşe…

Bir Akdeniz neşesi…

İzmir’in hayal projelerine ihtiyacı var.

Çeşme’nin, Alaçatı’nın, Bergama’nın, Urla’nın şehri…

Urla dediğiniz yer daha ilk yılında 6 Michelin yıldızı çıkarmış bir gastronomi ve kültür vahası.

İzmir Büyükşehir işte bu kültüre yepyeni vizyonlar, hayaller, ütopyalar getirecek bir şehir hayaline sahip olmalı.…

TUNÇ SOYER BU YILIN DÜNYA REKORU KIRAN SERGİSİNİ YAPTI
Tunç Soyer bunu en iyi bilecek insanlardan biri.

Belki de Türkiye kültür tarihinin en büyük prjolerinden birini gerçekleştirdi.

Ahmet Güneştekin’in “Gavur Mahallesi” sergisi dünya çapında bir başarıydı. 

Üç milyon insan gezdi o sergiyi. Bir dünya rekoruydu.

Kompleksiz, geçmişi ile yüzleşme cesaretine ve kültürüne sahip bir şehir olduğunu gösterdi İzmir’li.

BU İNSANLARI ARTIK YERALTINDAKİ ALT YAPI İLE MUTLU ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Ama bilelim ki, arık yeraltındaki alt yapı projeleri ile bun insanları mutluk etmek mümkün değil.

An’ını da yaşamak istiyor bu insanlar.

O nedenle esnek olmalı İzmir’in büyükşehir adayı.

Ankara ile Cumhurbaşkanı ile kavgalı değil, onu ikna etme kabiliyeti ve esnekliğine sahip olmalı.

Bu enerjiyi artık tütüncü kasketi takarak, Söke ovası pamukçu üslüğü ile yönetmek mümkün değil. 

Bu dönem hayalperest, büyük ütopyalara sahip, vizyoner bir işinsanı elbisesi ile çıkmalı İzmir’in karşısına.

İZMİRLİ BİR SANATÇININ YAZDIĞI 100’NCÜ YIL MARŞININ NAKARATI NE
Bir İzmirli olarak geçen Pazar İstinye Park’ta yaşanan olay bana bunları anlatıyor.

Hadddimi aşmak istemem. Bunlar sadece benim görüşlerim.

Hayatın sonunda o yolculuğa, Urla’nın bir mezarlığında başlamayı hayal eden bir insanın içinden geçenler olarak kabul edin.

“Gavur Mahallesini” gezen 3 milyon İzmirli’nin de hayallerinin böyle büyük olduğunu hissediyorum.


İKİNCİ YAZI: ÖZAL NEDEN ÇİKİTA MUZ İTHALİNİ SAVUNUYORDU

Geçen hafta yazmıştım. 

Sekizinci Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal,  İstanbul’da ilk alışveriş merkezi Galeria açıldığında gidip görmediğim için bana kızmıştı.

“Sen sosyologsun, bu merkezle birlikte Türkiye’nin alışveriş kültüründe bir devrim oldu” demişti.

O günlerde solun en keskin köşe yazarları Özal’ı yerden yere vuruyordu.

Yok efendim “Çikita muz” ithal ediyor diye eleştiriyordu.

İNSANLAR VİTRİNDEKİ O ŞEYLERE ÖZENSİN İSTİYORUM
Yine o günlerde bana şunu söylemişti:

“Ben vitrinlerin güzel ithal mallarla dolu olmasından mutluyum. Çünkü istiyorum ki insanlar bunları görsünler, özensinler. Evde bir kişi çalışıyorsa iki kişi çalışsın. “ demişti.

Turgut Bey bunu başardı.

Şimdi AVM ekonomisine döneyim.

Unutmayın…

Cumhuriyet’in en güzel 100’ncü Yıl marşını İzmirli genç bir müzisyen yaptı…

O şarkının bütün Türkiye’nin aklında kalan nakaratı neyle başlıyordu?

“Parla…”

Ben de artık aynı şeyi söylüyorum.

“Parla” artık benim doğduğum ve ölmek istediğim memleketim…

TURİSTLER AVM’LERDE NE KADAR PARA HARCIYOR
İstanbul İstinye Park’ın ciroda İzmir’den farkı ne?

Şu...

Toplam alışverişinin yüzde 40’ını turistler yapıyor.

Tahminim bu 400 milyon dolardan fazla bir para anlamına geliyor.

Bugün İstanbul’da turistlerin sadece AVM’lerde harcadığı paranın 2.5 milyar dolara yaklaştığı söyleniyor.

Evet bazılarımızın çok ağır eleştirdiği bu AVM olayının arkasında böyle bir gerçek de var.