Rahim ağzı kanserinin insan vücudundaki 200 farklı kanserden bir tanesi olduğunu ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tufan Bilgin, "Gelecekte rahim ağzı kanserini yeryüzünden silmek bile mümkün olabilecek” dedi.<br /><br />Rahim ağzı kanseri dünyada en sık görülen kanserler arasında 4. sırada yer alırken, 45 yaş altındaki kadınlarda ise 2. sıraya yükseliyor. Dünyada her yıl 604 bin kadın rahim ağzı kanserine yakalanıyor ve bu hastaların yaklaşık yarısı hayatını kaybediyor. Oysa dünyada en sık görülen kanserlerden biri olan rahim ağzı kanseri aslında düzenli yapılan taramalarla önlenebiliyor. Cinsel ilişki yoluyla bulaşan HPV virüsü gibi faktörlerin neden olabildiği rahim ağzı kanserinden geçen yıl 350 binden fazla kadının hayatını kaybettiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tufan Bilgin, ”Rahim ağzı kanseri insan vücudundaki 200 farklı kanserden bir tanesidir. Bu kanserler içerisindeki sadece rahim ağzı kanserini, kanser olmadan önceki aşamalarını tespit etmemiz ve hastalarda yapılan uygun müdahalelerle kanserin önüne geçmeyi başarabilmekteyiz. Yaklaşık 70 yıldır, insan vücudundan dökülmüş hücrelerin mikroskop altında incelenmesi esasına dayanan smear testi sayesinde bir çok hastayı kanser öncesi aşamada tespit ediyoruz. Son 20 yıldır HPV denilen bir virüsün rahim ağzı kanseri gelişmesindeki rolü konusundaki bilgilerimiz arttıkça, HPV testlerini de smear testleriyle birlikte yapmaya başladık. HPV testleri sayesinde de smear testinde tespit edemediğimiz bazı hastaların rahim ağzı kanseri öncüsü hastalığa sahip olduğunu tespit edebilir olduk” dedi.<br /><br />“Aşılar korunmak için çok önemli”<br /><br />Bu özel testler vasıtasıyla kanser öncüsü aşamada hastalığı tespit etmemiz ve kimlerin hastalığı kanser geliştirme riskine sahip olduğunu tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Bilgin, “Buna göre yapılan küçük müdahalelerle kişilerde kanser gelişmesinin önüne geçiyoruz. Bu tüm kanserler içerisinde kanser gelişiminin önlenmesi ve kanserin erken teşhisi olarak değerlendirebileceğimiz tıbbın en önemli başarılarından bir tanesidir. Son 70 yıldır kanser öncüsü hastalığı giderek daha çok tespit edebildiğimiz için bugün artık geldiğimiz noktada, bir tane rahim ağzı kanserine karşılık 30-40 tane kanser öncüsü hastalık tespit edebiliyoruz. Son 10-15 yıldır giderek elimizde bulunan HPV’ye yönelik geliştirilmiş aşılar sayesinde kişilerin kansere karşı korunması sağlanmaktadır. Aşıdaki kapsayıcılık arttıkça, bütün dünyadaki kadınlara ulaşabildikçe sanki gelecekte rahim ağzı kanserini yeryüzünden silmek bile mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.<br /><br />“Tarama testleriyle erken teşhis ediliyor”<br /><br />Kanser öncüsü hastalık genellikle cinsel hayat başladıktan sonra kazanılmış HPV ile karşımıza çıktığını belirten Bilgin, “HPV testlerini biz 30 yaşından sonra başlıyoruz. Bugün Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı programla 5’er yıl aralarla KETEM denen ünitelerinde ücretsiz HPV testleri yapılmaktadır. Kuşkusuz HPV ve smear testleri, diğer kuruluşlar tarafından da yapılmaktadır. Kanser, kanser öncüsü hastalıktan 10 sene ileriki yaşlarda karşımıza çıkmaktadır. En çok görüldüğü yaş grubu, 50’li ile 40’lı yaşlar olmakla beraber genç kadınlarda da karşımıza çıkabilmektedir. Henüz daha doğum yapmamış 30lu yaşlarda da kanser hastalarıyla karşılaşabiliyoruz. Kanser teşhis edildikten sonra tedavisi daha karmaşık olmaktadır. Kanser öncüsü aşamayı geçmiş aşamalarda da erken teşhis edildiğinde yapılacak tedavi o kadar başarılı olacaktır” diye konuştu.