Kadınların meme ve yumurtalık kanserleri riskine dair kafalarındaki soru işaretlerine cevap olmak üzere Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından "Kontrol Sende Cevabı Gende” adlı platform erişime açıldı.

RİSK FAKTÖRÜNÜ GÖREBİLECEKLER

Adsız tasarım(6)

"KONTROL SENDE CEVABI GENDE"

AstraZeneca Türkiye'nin desteği ile hayata geçen proje kapsamında yayına alınan cevabigende.com adresini ziyaret ederek burada yer alan anketlere katılabiliyorsunuz. Bu annketler ile kadınlar meme ve yumurtalık kanseri risk faktörlerine sahip olup olmadıklarını öğrenerek, bu risk faktörlerinin hangilerine maruz kaldıklarına dair fikir edinebiliyorlar.

Ayrıca Web sitesinde toplumu bu kanser türlerinin önemi konusunda bilgilendiren çarpıcı verilere de yer veriliyor.

PROJE ELÇİSİ ARZUM ONAN

Adsız tasarım(5)

Oyuncu ve heykeltıraş Arzum Onan'ın elçiliğini  yaptığı proje ile risk faktörünün yanı sıra ankete katılanlar bu kanserlerin risklerine dair bilgi ediniyorlar. Sonrasında ise risk faktörlerinin azaltılabilmesine yönelik önerilerin bulunduğu kaynaklara yönlendiriliyorlar. Sitede her iki kansere dair belirtiler, risk faktörleri, yaygınlık gibi yararlı bilgilerin yanı sıra sıkça yöneltilen soruların yanıtları da yer alıyor.


"EN SIK TEŞHİS KONULAN KANSER TÜRÜ"

Adsız tasarım(7)

Söz konusu iki kansere dair önemli verilerin de paylaşıldığı sitedeki bu verilere göre;

  • Dünya genelinde meme kanseri, en sık teşhis edilen kanser türü olarak görünüyor.
  • Meme kanseri teşhisi konan kadınların çoğu 50 yaşın üzerinde, ancak daha genç kadınlar da meme kanserine yakalanabiliyor.
  • Her 7 kadından yaklaşık 1'ine yaşamları boyunca meme kanseri teşhisi konuyor.
  • Meme kanseri, erken bir aşamada tespit edilirse iyileşme şansı yüksek.
  • Bu nedenle, kadınların memelerinde herhangi bir değişiklik olup olmadığını düzenli olarak kontrol etmeleri ve her değişikliği her zaman bir hekime muayene ettirmeleri büyük önem taşıyor.

"YUMURTALIK KANSERİ EN SIK GÖRÜLEN 7. KANSER"

Adsız tasarım(9)

  • Yumurtalık kanserleri ise dünyada kadınlarda en sık görülen 7'inci kanser ve yılda 314 bin kadına yumurtalık kanseri tanısı koyuluyor.
  • Gelişmiş ülkelerde her 100 bin kadının 7'sinde, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde ise 6'sında yumurtalık kanseri görülüyor.
  • Başka bir açıdan bakıldığında 40 yaş üzerinde her 100 kadının 1,4'üne yumurtalık kanser tanısı koyuluyor.
  • Yumurtalık kanserlerinin en önemli özelliği; bunların yüzde 70-75'inin tanı koyulduğu zaman ileri evrelerde olması.
  • Ayrıca yumurtalık kanseri üreme organı kanserleri içinde en ölümcül olanı ve tüm üreme organ kanserlerine bağlı ölümlerin yarısından fazlası bu kansere bağlı.

"KADINLARLA OMUZ OMUZA DURAN HERKESE TEŞEKKÜRLER"

Adsız tasarım(11)

Projenin tanıtım toplantısında konuşan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu şunları söyledi:

Vücuttaki her hücrenin düzenli bir çoğalma veya bölünme düzeni var. Bu bölünme düzeni hücrelerin genetik kontrolü altında. Çeşitli nedenler ile bölünmeyi önleyen genlerin etkisinin azalması ve bölünmeyi artıran genlerin etkisinin artması hücrelerin kısa zamanda çok sayıda kontrolsüz çoğalmasına neden oluyor. Kontrolsüz çoğalma sonunda tümöre ait kitleler meydana geliyor ve kaynaklandığı organın yapısını bozuyor.  Bu durum kanser olarak tanımlanıyor. Eğer kanser yumurtalıklarda görülüyorsa buna yumurtalık kanseri diyoruz."

İmamoğlu dünyada yılda 314 bin kadına yumurtalık kanseri tanısı konulduğunu ve bu kadınların 207 bininin bu hastalık nedeniyle öldüğünü ifade etti.

Hayata geçirilen proje sayesinde meme ve yumurtalık kanseriyle mücadelede yeni bir sayfa açtıklarını kaydeden İmamoğlu "Meme ve yumurtalık kanserine karşı kadınlarla omuz omuza duran herkese gönülden teşekkür ediyorum.” dedi.

"2040'DA 3 MİLYONDAN FAZLA VAKA"

Adsız tasarım(10)
AstraZeneca Uluslararası Bölge Onkoloji Başkanı Ti Hwei How ise şunları söyledi:

“Meme kanseri sadece 2020 yılında 2,3 milyondan fazla vaka ile dünyada en çok teşhis edilen kanser ve önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Bu yükün 2040 yılına kadar yılda 3 milyondan fazla yeni vakaya ve bir milyondan fazla ölüme ulaşacağı tahmin ediliyor. Tüm jinekolojik kanserler arasında en yüksek ölüm oranına sahip olan yumurtalık kanseri de önemli bir sağlık sorunu. Yumurtalık kanserinin bu kadar zorlu olmasının nedenlerinden biri belirtilerin tespit edilmesinin zor olması. Yumurtalık kanseri hastalarının üçte ikisi, hastalık yayıldıktan sonra geç bir aşamada teşhis ediliyor ve bu da tedaviyi zorlaştırıyor. Ancak iyi haberler de var; tarama, erken teşhis ve yenilikçi hedefe yönelik tedavilerdeki ilerlemeler sayesinde bu kanser türlerine yakalanan kişiler daha uzun süre hayatta kalabiliyor. AstraZeneca'nın hedefi de meme ve yumurtalık kanserleri de dahil olmak üzere kanserin bir ölüm nedeni olarak ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak. Bu hedefe ulaşmak için hastalığın tüm türleri ve evrelerinde karşılanmamış ihtiyaçları ele almaya, meme ve yumurtalık kanseri olan tüm hastaların tedavilerini almalarını sağlayacak çözümler üretmeye odaklanıyoruz."


 ARZUM ONAN: TÜM KADINLARI DAVET EDİYORUM

arzum-onan
Meme ve yumurtalık kanserleri ile ilgili farkındalık çalışmalarına destek vermek amacıyla proje elçiliğini yapan oyuncu ve heykeltıraş Arzum Onan projeyle ilgili "Dünya çapında sayısız kadının ve ailenin hayatını etkileyen meme ve yumurtalık kanserlerine karşı ortak mücadelemize umut olacak önemli bir adım olarak görüyorum." dedi.

Onan şöyle devam etti:

"Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bu platformdaki verilerin her biri sadece sayılardan ibaret değil. Bir anne, bir kız, bir kız kardeş, arkadaş, hala, teyze… Her rakam bir yaşamı temsil ediyor. Elçiliğini yapmaktan onur ve mutluluk duyduğum bu platform ile bu hastalıklarla mücadele yolculuğunda, umudun ışığını birlikte yakacağımıza inanıyorum. Bu platform üzerinden kadınların sadece bilinçlenmesine destek vermekle kalmıyor aynı zamanda onları sağlıklarının ve kaderlerinin kontrolünü ellerine almaya da davet ediyoruz. Platformumuz hem bir web sayfası ve bilgi platformu hem de bir umut kaynağı ve harekete geçme çağrısıdır. Tüm kadınları platformumuzu ziyaret ederek bu hastalıklarla ilişkili riskleri taşıyıp taşımadıklarını öğrenmeye davet ediyorum.”