1976 yılında İstanbul'da doğan, bankacı bir anne ile muhasebeci bir babanın tek çocuğu olan Can Atalay, ailesinin siyasi geçmişiyle de öne çıkar. Amasya İl Başkanı olarak görev yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Şerafettin Atalay'ın yeğeni olarak dünyaya gelmiştir. İlk ismi olan "Şerafettin"i amcasından almış olan bu birey, ailesinin siyasi mirasıyla büyümüştür. Annesinin bankacılık, babasının muhasebecilik meslekleri ise onun hayatına şekil vermiştir.
Mesleki Hayatı
İstanbul merkezli Sosyal Haklar Derneği'nin yönetim kurulunda aktif bir rol üstlenen Atalay, Türkiye'deki çeşitli travmatik olaylarda mağdur ailelerin haklarını savunarak adını duyurmuştur. 2014'teki Soma Faciası'nın ardından Soma davası ve Ermenek maden kazası davasında, 2016'daki Adana öğrenci yurdu yangınında, 2018'deki Çorlu tren kazasında, 2020'deki Hendek havai fişek fabrikası patlamasında işçi ailelerinin avukatlığını üstlenmiştir.
Aynı zamanda Mimarlar Odası'nın avukatı olarak görev yaparak İstanbul'da Validebağ Korusu'ndaki yapılaşma ile ilgili mücadelede Validebağ gönüllülerini savunmuştur. İstanbul'da Emek Sineması'nın yıkılmasına karşı düzenlenen kampanyanın örgütleyicileri arasında yer alarak kültür ve sanat alanındaki hak mücadelesine de katkı sağlamıştır.
Taksim Dayanışması'nın avukatlığını üstlenerek Gezi Parkı'na alışveriş merkezi yapılması girişimine karşı mücadele etmiş ve Gezi Davası'nda sanık olarak gözaltına alınmıştır. Ancak yargılandığı davaların birinden beraat etmiştir. 25 Nisan 2022'de Silivri'de görülen duruşmada "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırılmış, bu karar Yargıtay tarafından 28 Eylül 2023'te onaylanmıştır. Bu süreçte, hukuk alanındaki mücadelesi ve toplumsal olaylara duyduğu duyarlılıkla dikkat çeken bir kişilik olmuştur.
Siyasi Kariyeri
Silivri ilçesindeki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Atalay, 2023 Türkiye genel seçimlerine Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay milletvekili adayı olarak katılarak seçimi kazandı. Ancak milletvekili seçilmesiyle birlikte tahliye edilmesi için yaptığı başvuru, 13 Temmuz 2023 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından oy birliğiyle reddedildi. Bu karara yönelik yapılan itiraz da 17 Temmuz 2023 tarihinde Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından oy çokluğuyla reddedildi.
Bunun üzerine Atalay, adil yargılanma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
29 Ocak 2024'de milletvekiliği düşürülmüştür.
