7 yıldır Tekirdağ’da olanları yazdığını belirten Bekiroğlu, yazdıklarının Cumhuriyet gazetesinde haber olduğunu belirterek söz konusu haberin linkini de paylaştı.

Haber Bekiroğlu’nun FETÖ ile iltisaklı olduğunu tespit ettiği kişilerin AK Parti’den il başkanlığı için çağrıldığına dikkat çekiliyor.

Paylaşımında AK Parti içerisinde Tekirdağ’da farklı bir yapılanma olduğuna işaret eden Bekiroğlu, “bu yapılanmanın uzantıları AK Parti’yi bitirtecek durdurun diyordum. Ama herkes susuyordu” diye konuştu.

Tekirdağ’ın önemli bir il olduğuna işaret eden Bekiroğlu, Avrupa’daki firari FETÖ imamlarına finansın çıkış yolu üstünde bulunan bu kentin Firari İmam Kasım Özadalı’ya ve diğer örgüt mensuplarına para akışının sağlandığı yer olduğunu belirtti.

“15 Temmuz’dan sonra her 10 Kasım günü kim Selanik’e Atatürk’ün evine ziyarete gidilme bahanesiyle Trakya’daki teşkilatları Yunanistan’a götürüyordu?” diye soran Bekiroğlu, “Eski İl Başkanı Cüneyt Yüksel Süleymanpaşa Belediye başkanı olduktan sonra yerine şu an milletvekili olan Mestan Özcan il başkanı yapıldı. Fakat Cüneyt Yüksel, Mestan Özcan’a rağmen ildeki tüm teşkilatları dizayn etmeye çalıştı” dedi.

“Mestan Özcan buna müsaade etmeyince onu hedefe koydular” diyen Bekiroğlu, “sonra Mestan Özcan milletvekili adayı yapılmasın diye Cüneyt’in de içinde olduğu ekip Genel Merkezde bağlı oldukları kişiler vasıtasıyla Mestan Özcan’a iç operasyon çektiler” iddiasında bulundu. Bekiroğlu, paylaşımının devamında konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Hakkında gerçeği yansıtmayan istihbari olduğu iddia edilen rapor masaya koydular. O dönem sıcağı sıcağına bu düzmece rapor ve operasyonu deşifre ettim. Sonra bu ekibin tüm kara propagandasına rağmen Sn. Genel Başkan, çocukluğunu bildiği Mestan Özcan’ı birinci sıradan milletvekili adayı yaptı. Sonra Mestan Özcan Milletvekili olmuş olsa da Tekirdağ’da Cüneyt Yüksel’in de içinde olduğu gözü dönmüş o ekip durmadılar. Genel Merkez’de de Cüneyt Yüksel’i destekleyen ekip içten içe Mestan Özcan’a operasyon çekmeye devam etti. Mestan Özcan’ın adaylık sürecinde boşalan il başkanlık koltuğuna Ali Gümüş oturdu. Ali Gümüş il başkanı olmadan önce herkesi buradan uyardım. Ama yetkililer kulaklarını tıkadılar. Çünkü Cüneyt Yüksel Belediye başkanı olmuş olsa da Tekirdağ’ı yönetebilmesi için ildeki teşkilatları kendi adamlarıyla şekillendirmesi ve şehri yönetmesi gerekiyordu. Bunun için ise Cüneyt Yüksel’in elinde ipleri olan Ali Gümüş’ün il başkanı olması isteniyordu. Ali Gümüş her ne kadar il başkanı olacaksa da görüntüde il başkanı olacaktı. Cüneyt Yüksel ise hem belediyeleri hem teşkilatı yönetecekti. Siyasi hiyerarşik düzenin bozulduğunu, bölgede AK Parti’nin sisteminin bu ekip tarafından yıkıldığını anlatmaya çalıştım. Tekirdağ’da adeta bir paralel sistem hayata geçiriliyordu. Genel Merkez kulaklarını tıkadı. Uyarılarımı Cumhuriyet gazetesi haber yaptı. Ne yaptılar ne ettiler Tekirdağ’da kendi sistemlerini kurabilmek için Ali Gümüş’ü il başkanı yaptılar.”

Bekiroğlu, il başkanı seçilen Ali Gümüş’le ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Peki Ali Gümüş kimdi? Geçmişte FETÖ’ye bağlı Denge Hukuk Derneği’nin yöneticilerindendi. Dengenin amacı zaten Fetulahçıların hukuk işlerini yürütmekti. Dernek devlet tarafından kapatıldı ama Ali Gümüş derneğin amaçlarına devam etti. AK Parti teşkilat mensubu olmasına rağmen FETÖ şüpheli ve sanıklarını, soruşturma ve kovuşturmalarda savundu. 2017-2018 yıllarında ben bu durumları deşifre ettiğim süreçte dosyaları ofis arkadaşına devretti. Ancak bazı davalara girmeye devam etti. Düşünün ki hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs eden örgüte soruşturmalar neticesinde operasyon yapılıyor ve şüpheli/sanıkları AK Parti teşkilat mensubu savunuyor. Bir teşkilat mensubu nasıl olur da genel başkanının mücadele ettiği örgüte yönelik yapılan operasyonda şüpheli ve sanık savunur? Uyardım Uyardım Uyardım. Buna rağmen kendi çıkarları için AK Parti’nin çıkarlarını hiçe sayan o ekip durmadı ve Ali Gümüş’ü il başkanı yaptırdılar. Genel Merkez’de abileri vardı. Abilerine dediğini yaptıran da ağababalarıydı. İl Başkanı Ali Gümüş, Cüneyt Yüksel, Milletvekili Çiğdem Koncagül, Milletvekili Gökhan Diktaş ve beraber oldukları ekip, Milletvekili Mestan Özcan’dan rahatsız oluyorlardı.”

MELEK MOSSO KONSERİ TEKİRDAĞ’I NASIL KARIŞTIRDI?

melek moso

Tekirdağ’da şarkıcı Melek Mosso’nun Kiraz Festivali’nde sahne aldığı konsere yönelik tartışmaların da AK Parti’ye yönelik bir operasyon olduğunu vurgulayan Bekiroğlu, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Ankara’dan konserin iptal edilmesi istendi. Cüneyt Yüksel konseri iptal ettiğini söyledi. Mestan Özcan o gün bir konuşma yaptı ve konser iptal edilmiş olsa da Kiraz Festivali’nin reklamı olduğunu beyan etti. Halbuki konser iptal edilmemişti. Sonra birdenbire konser verdirildi.

Cüneyt Yüksel seçmene kalkan orta parmağı öptü başına koydu. Seçmen Cüneyt’in görevden alınmasını istedi. Seçmenin tepkilerini durdurmak için Mestan Özcan’ın bir hafta önce konser iptal edildi zannederek yaptığı konuşmanın başını kırparak sanki konserden sonra söylediği sözlermiş gibi servis ettiler. Amaçları Cüneyt Yüksel’in üzerindeki tepkileri Milletvekili Mestan Özcan üzerine yönetmekti. AK Parti’nin tüm sosyal medya hesapları bu sefer Milletvekili Mestan Özcan’a saldırdılar. Halbuki bu saldırı haksız bir saldırıydı çünkü Cüneyt Yüksel kırpılmış videoyu yayınlayarak sosyal medyadaki hesapları yanıltmıştı.

O gün ben şans eseri bu kirli operasyonu fark edip olayın gerçeğini X hesabımdan yazıp videonun tam halini yayınlayınca, yanıltıldıklarını anlayan sosyal medya kullanıcıları Cüneyt Yüksel’e yüklenmeye devam ettiler. Bu arada Sayın Genel Başkan da zaten çok tepkiliydi. İl başkanı Ali Gümüş, Milletvekili Gökhan Diktaş, Milletvekili Çiğdem Koncagül ve Milletvekili Mestan Özcan’a Tekirdağ’ı kaybedecek dahi olsa Cüneyt’i görmek istemediğini ve görevden aldığını söyledi.

Cüneyt Yüksel’in içinde bulunduğu ekibin kurduğu sistem bir anda çökme noktasına geldi.  Tekirdağ’da, neredeyse Ankara’dan bağımsız işleyen sistemin çökmemesi için Cüneyt Yüksel’in Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması gerekiyordu. Bunun için çalışma başlattılar.

Ne yapıp ne edip Cüneyt Yüksel’e iade-i itibar yaptırmaları lazımdı. Onlar için önemli olan seçmene kalkan parmağın öpülmüş olması değil, varsa yoksa Cüneyt’e iade-i itibar yaptırıp tekrar eski gücünü geri verdirmekti. Cüneyt onların Tekirdağ’da işleyen sisteminin dümeninin başındaydı. Cüneyt’e eski gücünü verebilmek için bir şekilde Sayın Genel Başkan’ın onu aday yapmasını ve elini kaldırmasını sağlamaları gerekiyordu.

Bu doğrultuda il başkanı Ali Gümüş okuldan arkadaşı olan ve okul döneminde aynı evde kaldığı arkadaşı ile görüştü. İşte Ali Gümüş’ün o arkadaşı Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşiydi.

Bakan hanım 23 Ekim 2023 tarihinde Tekirdağ’a gitti. Sanki ili ziyaret ediyormuş gibi program yapıldı ama asıl amaç Cüneyt Yüksel’in adaylık meselesine dahil olması ile ilgili konulardı. Ve devreye artık Mahinur Özdemir girmişti.”

BAKAN ÖZDEMİR DEVREYE GİRİNCE OLANLAR OLDU

Bakan hanım, Milletvekili Çiğdem Koncagül ile birlikte hareket ederek ciddi bir çalışma yürüterek Cüneyt Yüksel’in aday yapılmasına çabaladılar” diyen Bekiroğlu, “Bu arada il Başkanı Ali Gümüş’ün “Cüneyt’i aday yapmak için ‘kellemi ortaya koydum’ şeklinde söylemlerde bulunduğunu aktardı.

ak parti tekirdağ il başkanı ali gümüş

 Bekiroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Bu doğrultuda İl Başkanı Ali Gümüş, Cüneyt Yüksel ve bazen de Gökhan Diktaş Ankara’ya AK Parti Genel Merkezi’ne gittiler. Bu süreçte bu üçlü üç ya da dört sefer Ankara’ya gitti. Cüneyt ise onlarca kere.

Bir yandan Tekirdağ Milletvekili Çiğdem Koncagül, Milletvekili Gökhan Diktaş, İl Başkanı Ali Gümüş, diğer yandan Genel Merkez’de bağlı oldukları ayrılıkçı ekip ve Bakan Hanım canhıraş bir şekilde Cüneyt Yükselin adaylığı için çalışıyorlardı.

İlde gerçeği yansıtmayan anketler yapılmaya başlandı. Bu anketler tamamen algı için “ili Cüneyt’ten başkasıyla alamayız” diyebilmek için yaptırılıyordu. Bu ekibin anket oyunlarını deşifre etmiştim. Öyle bir gözleri dönmüştü ki bu sefer temayül oyunlarına başladılar. İlde tehlikenin farkında olan Sayın Mahir Ünal temayül için gitti. Mahir Bey’in olduğu yerde bile gizlice temayüle müdahale ettiler. Temayül sırasında insanlar Mahir Bey’in yanına giderek olanları anlattılar, şikayetlerini dile getirdikler. Neticede Mahir Bey sağlıklı bir temayül olmadığını gördü ve bu sefer Sayın Genel Başkan bizzat Dolmabahçe’ye Tekirdağ teşkilatını temayül yoklamasına çağırdı.”

DOLMABAHÇE’DE TEMAYÜL YOKLAMASI

Erdoğan: İran'ın yanında olacağız Erdoğan: İran'ın yanında olacağız

Dolmabahçe’deki temayül yoklamasından da Cüneyt Yüksel’in çıkacağının belli olduğunu vurgulayan Bekiroğlu, “temayüle katılacak kişiler Cüneyt’in, İl Başkanı Ali üzerinden teşkilatta görevlendirdiği kişilerdi” dedi.

Bekiroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Aynı otobüsle Tekirdağ’dan İstanbul’a gidildi. Onlar otobüsteyken ben Cüneyt’e destek vermemeleri hakkında X atıyordum onlarda otobüste attığım X’leri okuyorlardı. Neticede Cüneyt’in göreve getirdikleri ve birlikte hareket ettikleri kişiler tabii ki de temayülde Cüneyt’e destek verdiler. Sayın Genel Başkan ise bu kurgulardan haberdar olmadığı için bağımsız temayül yapıldığını düşünüyordu. Ne kadar hileleri engellemeye çalışsam da olmadı.

Başarısızlık adım adım geliyordu.

Aday belirlemelerin son sürecinde il çok konuşulduğu için ve olaylar çok gündemde olduğu için ile anket için yeni kişiler yolladılar. Ancak onlara da müdahale edildi.

Son güne kadar Cüneyt’in aday olması için bastırdılar ve nihayetinde Sayın Genel Başkanı Tekirdağ’ı Cüneyt’ten başkasıyla alamayız yalanlarına inandırdılar.”

MERKEZDE ALİ İHSAN YAVUZ VAR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un bu işte “merkezi noktada” olduğunu vurgulayan Bekiroğlu, “Cüneyt için elinden geleni yaptı Ali İhsan Yavuz. Duyduğum kadarıyla Cüneyt’in kefillerinden birisi de oymuş” diye yazdı.

ali hisan yavuz cüneyt yüksel tekirdağ seçimi

Bekiroğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Anlayacağınız Sayın Genel Başkan’ı inandırmak için anket hilesi, temayül oyunları ve üst düzey torpiller yapıldı. Son ana kadar Tekirdağ adayı gizlendi. Seçmen tepki verecek korkusuyla Cüneyt Yüksel’in adının açıklanmaması konusunda Genel Merkez’deki o ekibin uzantıları herkesi tembihliyorlardı. 80 ilin adayı belliydi ama Tekirdağ bir türlü açıklanmadı. Ta ki reis Cüneyt Yüksel’in elini kaldırana kadar. Tabii ben o ana kadar hiç durmadan tüm olacakları sıcağı sıcağına yazdım ancak nafile. Seçilme şansı olmayan Cüneyt Yüksel’in kesin kazanacağı yalanıyla Sayın Genel Başkan inandırılmıştı. En yakınındakiler bunu yapıyorsa o ne yapsın. Siz en yakınızda olanlara inanmaz mısınız?

Sonuç;

31 Mart günü AK Parti tarihi fark yedi ve yüzde 35 ile büyük düşüş yaşadı. Cüneyt Yüksel 104 bin oy fark yedi. Elde olan ilçeler kaybedildi. İlçe adayları kendi ilçelerinde Cüneyt’ten fazla oy aldılar. AK Parti içerisindeki hizipçi ekip Cüneyt için tüm Türkiye’de seçimleri riske atmışlardı. İşte bu yüzden gerek Tekirdağ’da gerek Genel Merkez’de gerekse Türkiye genelindeki bu ayrılıkçı ekip artık kendi rızalarıyla kenara çekilmelidir, çekilmezlerse parti içinden topyekûn usulünce temizlenmelidir. Seçmen açıkça Genel Merkezdeki bu ekibi feshetmiştir.

Bugün seçmenin sesini dinlemeyenler 2028 de aynı seçmen tarafından seçimlerde emekli edilirler bu netleşti artık. Lütfen artık ihtiraslarınızı bir kenara bırakın. Bazı şeyleri kabullenin. Seçmenin sesine sokağın sesine kulak verin.”

(Tekirdağ Olayları aslında çok daha uzun. Tüm detayları yazmadım. Bir çok konuya değinmedim. Bu olaya dahil olan tüm isimleri şimdilik tek tek yazmıyorum. Ancak burada ismini yazmadığım Genel Merkezdeki ayrılıkçı o ekip bilsinler ki hepinizin tek tek hangi noktada ne yaptığınızı iyi biliyorum.Çok büyük vebal altındasınız. Bir gün fikrimi değiştirip tek tek isimlerinizi açıklayabilirim oda ayrı bir mesele).