MURAT BAYAR

1999 yılındaki Gölcük Merkezli depremden sonra, 30 yıl içinde İstanbul'da bir depremin beklendiği açıklanmıştı. 
Hatta bazı uzmanlar, bu depremin her an olabileceğini belirterek, İstanbul'da riskli ilçeleri açıklamıştı.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Kuzey Marmara fayında yaptığı incelemelere göre, İstanbul'da deprem tarihini güncelledi.
İstanbul'un riskli gösterilen bazı ilçelerine de itiraz eden ünlü deprem uzmanı, o bölgedeki yapılaşmayı saatli bombaya benzetti!

30 YILLIK DEPREM SAATİ DOĞRU MU?
Dünya üzerinde her 30 yılda bir deprem sayılarında bir artış gözlemleniyor. 
Prof. Dr. Ercan, "Bu artışı maalesef ki, bazı  meslektaşlarım Kuzey Marmara'ya yorumladılar" sözleri ile eleştiriyor.
Dünya deprem sayısı ortalamasında bir artış olduğunu ancak bunun belli bir yöreye ait kestirim olmadığını vurgulayan Ercan, 30 yıl içinde İstanbul'da deprem öngörüsü, yuvarlak rakamlarla olamayacağını belirtiyor.

İSTANBUL'DAKİ ENERJİ BİRİKİMİ NE ZAMAN İSTANBUL'U YIKAR?
"Kaya mekaniğinin davranış özellikleri vardır, bilimsel gerçeklikler vardır.
Kuzey Anadolu fayının kırılma mekaniğini çalışan biriyim."

Ercan, Kuzey Anadolu fayının kırılma özelliklerine göre, 30 kilometrelik yer kabuğunun ilk 10 km'sinin gevrek olduğunu ve kırılmanın burada olacağına işaret ediyor. 

6 MİLYAR GIGA TON ENERJİ BİRİKMELİ!
"6 milyar giga tonluk bir gücün birikmiş olması gerekiyor. Bu olmazsa fay asla kırılamaz ve İstanbul'da deprem olmaz"

GÜÇ NEREDE BİRİKİYOR?
Övgün, Marmara fayını kıracak gücün, doğudan gelen kaktırma gücü olduğunu belirterek, "Bu kaktırma gücünü yaratan unsur Kızıl Deniz'in açılarak yeni bir kabuk oluşturmasıdır!" sözleri ile kaynağı gösteriyor.
Depremdeki enerjinin, İran'dan Türkiye'nin Batı'sına doğru kaktırdığını kaydetti.

Ercan, 24 yıldır yapılan, her an deprem olabilir, tezlerinin bilimsel olmaktan uzak olduğunu ifade etti.

Depremlerin uzun erimli kestirimleri olduğunu belirten Ercan, geçmişte o bölgede olan deprem sayılarına bakarak gelecekteki davranışlarını kestirme olayı, olduğunu anımsatıyor.

İSTANBUL'DA EN ERKEN DEPREM TARİHİ?
"Yaklaşık 2 bin yıllık Marmara'daki deprem geçmişini incelediğimde, 16 tane yıkıcı depremin olduğunu gördüm.
16 depremin zaman ile deprem zamanı ile deprem sayıları arasında doğrusal bir ilişkinin olduğunu gördüm. 17. deprem yaklaşık 2045 yılında gerçekleşebilir."

2045 yılının kesin olmadığını, hata sınırının artı eksi 5 yıl olduğunu anlatan Ercan, "Bugüne kadar Marmara'da hesaplanan tarihten önce hiç bir deprem olmadı. Buna karşılık daha geç oldu" sözleri ile 2045'ten önce deprem beklemediğini söylüyor.

Kuzey Marmara'daki depremin 2045 yılından, 2150 yılına kadar da gecikebileceğini söyleyen, Ercan, "Marmara bütüncül olarak hareket ediyor. Sanki tek bir kazan gibi hareket ediyor."

7,5 büyüklüğündeki, Kocaeli depreminin 132 atom bombası gücünde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ercan, "Bu kadar kısa bir sürede bu enerji toplanamaz.
Musluğunuzdan bidona akan su bir parmak. O bir parmak suya göre bidonununz 2 günde dolacak" dedi. 

ASİ VE AMİK'İ YAPILAŞMAYA KAPATIN!
6 Şubat tarihinde üzerinde hiçbir yapı barındırmayan, Hatay'daki Asi Irmağı ile Amik Ovası'nın hemen yapılaşmaya kapatılması konusunda uyaran, Ercan, "Amik Ovası görsel tortulardan oluşur. Asi'de öyle. Buraları gevşek, sulak tarım alanlarıdır. Bu alanlar deprem dalgalarında son derece sakıncalıdır. Depremden sonra incelemelerde bulundum. Orada rezonans olayının oluştuğunu gördüm. Bu tür sulak ovalarda deprem dalgaları yavaşlar ve uzun periyotlu olur. Aynı zamnda deprem dalgalarının gücünü de artırırlar. Burada çok katlı yapı yaparsanız, o yapı çok çalkalanır ve yıkılır. Yüzde 90 yıkılma nedeni rezonanstır.

HER İKİ OVADA DA YAPILAŞMA VAR! 
'Ne olursa olsun, Asi ve Amik'te yapılaşma terk edilmelidir.'
Oysa saatli bomba niteliğindeki her iki ovada bilime aykırı şekilde bugünde yapılaşmaya başlandığını gördüm!