1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün Kökenleri

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, işçilerin haklarını savunmak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için başlatılan küresel bir hareketin ürünüdür. ABD'de işçiler, 1884 yılında günlük çalışma sürelerinin 8 saate indirilmesi amacıyla mücadeleye başladı. Bu talep, 1886'da Chicago'da büyük bir kitlesel grevle zirveye ulaştı ve ardından dünya çapında yayılarak 1 Mayıs'ın işçi hareketleriyle özdeşleşmesine neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan taziye telefonu Cumhurbaşkanı Erdoğandan taziye telefonu

Uluslararası İşçi Dayanışması ve 1 Mayıs'ın Belirlenmesi

1889'da Paris'te toplanan Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı'nın kongresinde, işçilerin ortak bayramı olarak yılda bir gün belirlenmesine karar verildi. Amerikalı sendikacıların önerisiyle bu gün 1 Mayıs olarak kabul edildi ve böylece 1 Mayıs, dünya genelinde Emek ve İşçi Bayramı olarak kutlanmaya başlandı.

1 Mayıs'ın Türkiye'deki Tarihi ve Önemi

Osmanlı Devleti'nde ilk kez 1911'de Selanik'te, daha sonra ise 1912 İstanbul'da işçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra 1923'te resmi bayram olarak ilan edildi. Ancak, 1977 Taksim Meydanı'ndaki trajik olaylar ve sonrasında 1980 askeri darbesiyle 1 Mayıs resmi tatil statüsünü kaybetti. Yıllar süren mücadelelerin ardından, 2009 yılında tekrar "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil olarak ilan edildi.

1 Mayıs'ın Küresel ve Yerel Kutlamaları

Dünya genelinde ve Türkiye'de 1 Mayıs, işçi haklarına dikkat çekmek, daha adil çalışma koşulları talep etmek ve emekçilerin birlikteliğini pekiştirmek amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu özel gün, emekçilerin birliği ve dayanışmasını simgeleyen etkinliklerle, işçi haklarının gelişimine dair farkındalık yaratmayı amaçlar.