MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Bolu’daki otel yangını tüm Türkiye’yi derinden sarstı ve yüreklerde unutulmaz bir acı bıraktı. Ancak, o günden sonra gündemdeki yerini koruyan, hâlâ yanıt arayan bir dizi soru belirmeye devam ediyor. Sadece sorumluların hesap vermesi değil, aynı zamanda ülkemizdeki otel açma ve denetim mekanizmalarının nasıl işlediği de merak konusu.
Bu trajik olay, otel sahiplerine güvenlik önlemleri ve denetimlere gösterilecek özenin hayati önem taşıdığını acı bir şekilde hatırlatırken, tüm sektör için büyük bir uyarı oldu.
Türkiye’de sıfırdan otel açmayı planlayan girişimciler, bir dizi yasal prosedür ve belgeyi tamamlamak zorunda. Otel işletmesi açmak, yalnızca inşaat süreciyle sınırlı değil, aynı zamanda çevre düzenlemeleri, güvenlik önlemleri ve yasal izinlerle şekilleniyor. Ancak, bu sürecin en önemli aşamalarından biri, yangın güvenliği ve otelin ruhsatlandırılması oluyor.
Bu nedenle, geçtiğimiz günlerde Bolu Kartalkaya’da yaşanan üzücü otel yangını, otel açılışında yangın güvenliğinin ne kadar kritik bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
BELEDİYE ONAYI OLMADAN…
Otel açılış sürecinin başlangıcında, girişimcilerin işyeri açma ruhsatı alması gerekiyor. Bu ruhsat için, otelin tapu belgesi, kira sözleşmesi ve imar durumu belgesi gibi belgelerin, bulunulan bölgedeki belediyeye sunulması gerekiyor. Ayrıca, otelin yangın güvenliği için itfaiyeden alınacak yangın güvenliği raporu da zorunlu. İtfaiye, yangın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri kontrol ederek raporunu ilgili belediyeye iletiyor. Belediyenin onayı olmadan, otelin faaliyete geçmesi mümkün değil.
Bir diğer önemli belge ise, otelin Sağlık Bakanlığı’ndan alması gereken onay. Gerekli su analiz raporlarını temin etmesi de bir diğer koşul. Oteli açacak olan(lar), ayrıca Turizm Bakanlığı’ndan Turizm İşletme Belgesi almak zorunda. Bu belge otelin türüne göre alınıyor. Bakanlık, otelin sunduğu hizmetlerin kalitesini değerlendirerek işletmeye sınıf ve yıldız veriyor.
Tüm bu belgeler tamamlandığında ve ilgili kurumlardan onay alındığında, otel faaliyete geçiyor. Ancak her aşama, ilgili otorite ve bakanlıkların denetimleriyle uyum içinde yapılması gerekiyor.
Bolu Kartalkaya’daki otel yangını, yangın güvenliğine yönelik alınan önlemlerin yetersizliğini sorgularken, otellerin ruhsatlandırılmasında ve güvenlik önlemlerinin denetlenmesinde hangi kurumların sorumlu olduğu sorusunu da gündemden düşürmüyor.
Uzmanlar, bir otelin ruhsatının verilmesinde ve güvenlik önlemlerinin denetlenmesinde yetki sınırlarına göre belediyeler, il özel idareleri ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumlu olabileceğini belirtiyor.
RUHSAT VERME VE DENETLEME SÜRECİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sitesinde, Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’in Turizm İşletme Belgesi’ni bakanlıktan aldığı görülüyor. Ancak, bu durum belediye ve itfaiyenin sorumluluğunun olmadığı anlamına gelmiyor. Ruhsat verme yetkisi olan kurumlar, aynı zamanda denetleme yetkisine de bu süreçte özellikle yangın güvenliği konusunda itfaiyeden yangın raporu talep etme hakkına da sahipler. Bu raporlar, otelin yangın güvenliği standartlarını sağladığını belgelendiriyor ve ruhsat başvurusunun onaylanmasında önemli bir rol oynuyor.
BELEDİYE VE İTFAİYENİN ROLÜ
Uzmanlar, yangın raporlarının yalnızca ruhsatı verecek kuruma sunulmakla kalmayıp, aynı zamanda belediye ve itfaiyenin de birincil sorumluluk taşıdığını vurguluyor. Belediyeler ve itfaiyeler, otel açılışında denetim yapan ilk kurumlar olarak yangın güvenliği, inşaat standartları ve diğer güvenlik önlemlerinin yasalara uygun olup olmadığını denetleme görevini üstleniyor. Bu nedenle belediye ve itfaiye, otelin güvenli bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayan kritik adımları atmakla yükümlü oluyor.
YANGIN GÜVENLİĞİ ÖNCELİKLİ
Yakın zamanda gerçekleşen Türkiye’yi yasa boğan Bolu Kartalkaya’daki otel yangını faciası, bir kez daha yangın güvenliğinin önemini gözler önüne serdi. Otel işletmecilerinin yangın güvenliği raporlarını alırken, belediye ve itfaiye ile yakın iş birliği yapmaları da sorulması gereken sorular arasında yerini aldı.
Ayrıca, otel sahiplerinin yangın güvenliği önlemlerini ve yapı standartlarını zamanında denetletmeleri ve düzenlemeleri hem müşteri güvenliği hem de işletme sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
