<strong>Doğu Anadolu Bölgesi'nin en önemli tarihi ve turizm mekanlarından tarihi İshak Paşa Sarayı, mimarisi, tarihi ve görkemli yapısıyla Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden her yıl turistleri ağırlıyor.</strong> İlçe merkezine 7 kilometre uzaklıktaki "kartal yuvası"nı ardından 1900 rakımlı tepenin üzerine kurulan tarihi saray, Osmanlı, Selçuklu, Barok ve Rokoko mimarisiyle dikkati çekiyor. Barındırdığı tarihi mekanlar dolayısıyla "Medeniyetler geçidi" olarak adlandırılan bölgede Osmanlı'nın Lale Devri'nde inşa edilen ve UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan saray, yerleşkesindeki cami, odalar, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ile harem salonlarıyla misafirlerinin beğenisini topluyor. Görkemi ve duvarlarındaki çeşitli süslemeleri ziyaretçilerden ilgi gören ve Büyük Selçuklu Devleti'nin de süsleme sanatının izlerini taşıyan ecdat yadigarı saray, yılın her mevsimi ziyaretçilerine kapılarını açıyor. <h1>Geçen yıl 226 bin 600 kişi gezdi</h1> Bölgeye gelen ziyaretçiler, buradaki Bayezid Camisi, Ahmed-i Hani Türbesi ve Urartu Kalesi'ni de ziyaret etmeden dönmüyor. Yaz tatili döneminde yoğunluk yaşanan tarihi sarayı 2013'te 96 bin 858 kişi, geçen yıl da 226 bin 600 ziyaretçi gezdi. Ziyaretçilerden Boran Alıcı, AA muhabirine, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine geldiği İshak Paşa Sarayı’nı çok beğendiğini söyledi. Sarayın görünümü ve mimarisinin çok etkileyici olduğunu belirten Alıcı, "Ağrılı arkadaşlarım bana burayı çok övüyorlardı, ben önce biraz ön yargılı yaklaştım. İzmit’ten Ağrı’ya misafir geldim. Burayı gezip görünce hayran kaldım. Değişik ve özel bir mimariye sahip, çok beğendim. Kitaplarda okuduğum sarayı görünce arada fark olduğunu gördüm. İnşallah nasip olursa bu bölgeye bir daha gelmek isterim." diye konuştu. Vedat Kızıl da bölgede yaşayan medeniyetin ve kültürün izlerini sarayda görmenin mümkün olduğunu belirtti.