Çeyrek asırdır "gizemli yumuşakça" olarak bilinen organizma, derin okyanusun karanlık alemlerinde gizleniyor ve bilim dünyasının ilgisini çekmeye devam ediyor. 2000 yılından bu yana çeşitli derin deniz görevlerinde görülen Bathydevius caudactylus, ancak detaylı analizler ve Monterey Körfezi Akvaryum Araştırma Enstitüsü (MBARI) ekibinin çalışmasıyla kimlik kazandı. MBARI'nin uzaktan kumandalı araçları (ROV) yardımıyla elde edilen görüntüler ve genetik analizler sayesinde, bu canlının bir nudibranch (deniz sümüklü böceği) olduğu kesinleştirildi. Ancak onu öne çıkaran özellikler, bilinen tüm nudibranch türlerinden farklı olması.
Venüs Sinekkapanı gibi yem yakalıyor
Bathydevius caudactylus, bin ila dört bin metre derinlikte yaşıyor. Bu derinliklere "gece yarısı bölgesi" deniyor ve burada yaşam koşulları çok sert. Nudibranch, avlanma yöntemiyle dikkat çekiyor: Venüs sinekkapanı bitkisine benzer bir şekilde başlığını kullanarak avını yakalıyor ve ağzına götürüyor. Genellikle küçük kabuklularla beslenen bu yaratık, yüzmek için denizanasını andıran hareketler sergiliyor.
Benzersiz savunma mekanizması
B. caudactylus'un biyolüminesans özelliği, yani mavi bir şekilde parlaması, onu diğer deniz canlılarından ayıran bir başka özellik. Bu parıltı, derin okyanusun karanlık ortamında fark yaratıyor. Ayrıca kuyruğunun ucunda bulunan "daktiller" isimli yapıları, gerektiğinde avcıyı kandırmak için bırakabiliyor ve daha sonra yenileyebiliyor. Bu özellik, bazı kertenkelelerin kendilerini savunma yöntemlerine benziyor.
Derin okyanusun uzaylısı
Jelatinimsi ve şeffaf bir yapıya sahip olan Bathydevius caudactylus, okyanusun en "uzaylı" yaratıklarından biri olarak tanımlanıyor. Görünür beyazımsı beyni, pürüzsüz kalbi ve dokulu sindirim sistemiyle bu canlı, büyüleyici bir bilimsel inceleme alanı sunuyor. Kimyasal algılama için kullandığı rinoforları ve okyanus tabanında hareket etmesini sağlayan silindirik ayaklarıyla dikkat çekiyor.
Yeni keşiflere kapı aralıyor
Bathydevius caudactylus, bilim dünyasına sadece yeni bir tür değil, aynı zamanda derin okyanusun hala ne kadar gizemli olduğunu da gösteriyor. Araştırmacılar, bu yaratığın yaşam alanının korunmasının, benzer biçimde büyüleyici ve bilinmeyen türlerin keşfi için önemli olduğuna dikkat çekiyor. Derin okyanuslar, kendi gezegenimizdeki "uzay" gibidir ve daha keşfedilecek çok şey var.
