Diyarbakır'da katledilen Narin Güran'ın davasının duruşmasında müşteki durumundaki baba Arif Güran mahkemede ifadesinde, "Kamera benim evimi net görüyor ama bakmadılar" dediği kamera görüntüleri dava dosyasına eklendi.

Görüntülerde, saat 15.11- 15.47 arasında kayıt yer alıyor. Saat 15.46’yı gösterdiğinde beyaz bir aracın köy yolunda ilerlediği görülüyor.

Tutuklu anne Yüksel Güran ile ağabeyi Enes Güran’ın avukatları, görüntülerin iyileştirilmesi için analize göndereceklerini söyledi.

4 milletvekilin dokunulmazlık dosyası TBMM'ye gönderildi 4 milletvekilin dokunulmazlık dosyası TBMM'ye gönderildi

Bunun ne anlama geldiğini savcılık araştırması ve teknik inceleme ortaya koyacak.

Baba Arif Güran, mahkemedeki ifadesinde, Nevzat Bahtiyar ile yaşadıkları araç konusunu anlattığı sırada Mahkeme Başkanıyla arasında geçen diyalog kamera görüntülerinin izlenmediğini ortaya çıkardı.

Arif Güran müşteki sıfatıyla araç konusunu anlattıktan sonra Mahkeme Başkanı "Bu olaydan dolayı bu adamın sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?" diye sordu.

İlk gün de söyledim…

Arif Güran şu ifadelerle cevapladı;

"İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış. Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim. İlk gün de söyledim 'Komutanım kamera benim evimi net görüyor' dedim"

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Devletin sizin bu ısrarla söylediğiniz kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz?” sorusu üzerine,  

Arif Güran, “Bizim bakmaya yetkimiz yok dediler” diye cevap verdi.

Mahkeme Başkanı, “Belki de bakmışlardır” ifadelerine, Arif Güran, “Güneş vuruyor diyorlar. Kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor” diye yanıtladı.

Mahkeme Başkanı, “Oraya dron getirmeyi akıl eden devlet o Dara-2 kamerasını mı akıl edemeyecek?” dedi.

“Kızımı görmedikleri halde orada olduğunu söylediler”

Arif Güran, araç meselesini detaylıca anlatarak, bölgedeki askeri üssün kamerasının görüntülerinin olduğunu belirterek, “Benim kızım tepeye çıkmamış diye ilk günler de söyledim. Ama Salim 18.40’ta köyün kamerasına takılan görüntüsünde hızla gidiyor. Üs bölgesinin kamerasına o saatte bakmışlar, ‘Güneş vuruyor’ dediler. Bu insanlar kızımı görmedikleri halde saat 19.00’ a kadar orada olduğuna dair beyanda bulundular” dedi.

Kellem de gitse, doğru budur

Arif Güran ifadesinde araç meselesiyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı;

“Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi.

Olayın ilk gününden bulunana kadar herkes bir şey söyledi. Yaklaşık 1 hafta yemek yemedim, ondan dolayı unutkanlık ve halsizlik bende çok var. İnsanlar mesaj atıyordu. ‘Kızın bende’ diye. Ben hemen bunu jandarmaya bildiriyordum. Telefonuma bakamaz hale geldim. Telefonu uçak moduna aldım. Sadece mesajlara bakıyordum. İfadede de söyledim, benim kimseye zararım olmamış. Bu arama çalışmalarında o akşam köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. 9 gibi köye yetiştim”

Editör: Burçin Çelikkol