CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hepimiz çalışacağız. Güçlü bir şekilde çalışacağız. Güzel bir aileyiz. Birlikteyiz, elbette özgürce tartışacağız. Yüz yıllık birlikteliğimizi önümüzdeki yüz yıl da kimse engellemeyecektir. Yüz yıllık birlikteliğimiz var, yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi halkın sorunlarına iniyor ve çözü arıyor."

"Dün Barış Terkoğlu, Cumhuriyette köşesinde yazmıştı. Diyor ki, 'Hapishanede bile bu çeteler, Anadolu Adliyesi'nde hangi hakimin geleceğini bile biliyorlar.' Düşünebiliyor musunuz, yargının içine düştüğü durumu."

"ADALETİ BU MEMLEKETE GETİRECEĞİZ"

"Ben Yenikapı mitinginde demiştim: 'Camiye, adliyeye, kışlaya siyaseti sokmayın.' Başkan vekili arkadaşlarıma söyledim, erişim engeli getirilen konuşma metinlerini TBMM Genel Kurulu'nda okunacak ve meclisin tutanaklarına geçilecek. Bunlar zavallı adamlar. Sanıyorlar ki, 'Biz erişim engeli getirdik, Kılıçdaroğlu bir şey yapamayacak.' Sizin feriştahınız da gelse bizi susturamaz. Adaleti bu memlekete getireceğiz. Muhalefette olsak da getireceğiz bu memleketi."

"FİLİSTİN İÇİN NE YAPILIYOR?"

"Adaleti sadece kendimiz için istemiyoruz. Bütün dünya için istiyoruz. Kendilerini uygar dünyanın bir parçası olarak ilan eden sözde yöneticiler Filistin için ne yapıyor. 2 bini aşkın çocuk katledildi. 5 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Hastane bombalanır mı? Netanyahu için söylüyorum; onlar gider hastaneyi de bombalarlar.

Geçmişte Türkiye, Orta Doğu'nun en güven veren bölgesiydi. Türkiye Orta Doğu'da yaşanan sorunlarda ilk sorunu çözecek ülke olarak akıllara gelirdi. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye güven veren bir ülke olmaktan çıktı. Bir sorun çıktığı zaman Türkiye'nin kapısını çalarlardı. Son yıllarda Türkiye bu güveni kaybetti. Bizimkiler bağırıyorlar, 'Biz gelip arabulucu olalım mı?' diye. Kimse bu sesi duymuyor. Çünkü Türkiye artık güven veren bir millet olmaktan çıktı. Dışişleri Bakanlığı'nın attığı her adımın tartışılması lazım. İç ve dış politikayı bir arada tutmayın dedim. Onlar kalktılar, dış politikayı iç politika gibi kullanmaya başladılar. Kalktık ta Mısır ile kavga etti. Orta Doğu'nun yüzünü bize dönmesi demek kadın-erkek eşitliğine dönmesi demektir."

"ORTA DOĞU'DA DIŞLANAN BİR TÜRKİYE KONUMUNA GELDİK"

"Orta Doğu halkları bize imreniyor. Ama bizim ülkenin yöneticileri de Orta Doğu'nun kralları gibi olmak istiyor. Türkiye, geçmişte sorunları çözmeye talip olmazdı, davet edilirdi. Sözü dinlenen bir Türkiye'den Orta Doğu'da dışlanan bir Türkiye konumuna geldik. Türkiye dış politikada güven veren ülke olmaktan çıktı. Dış politikanın milli olması lazım.

Amerika, iki uçak gemisi gönderdi. Erdoğan bağırıyor, 'ABD nere, Akdeniz nere.' Erdoğan'a sormaz mıyım? Senin damadının Amerikan gemisinde ne işi var? İkili oynamayacaksınız, dürüst ve namuslu olacaksınız. Evet, 'Neden o gemi oraya gidiyor?' diyebilirsin ama damadına da bakacaksın."

MAVİ MARMARA 

"Türkiye, güven kaybetti doğru. Dışişleri Bakanlığı sıradan bakanlık değildir, Türkiye'nin dış politikasını belirler. 'Bu can bu bedende kaldıkça bu papazı teslim etmem' diyordu, tıpış tıpış teslim ettin. Sana kim güvenecek? Dış politikada güven kaybı çok önemli bir güven kaybıdır. Mavi Marmara'da milleti kışkırtacaksınız, arkasından 'bana mı sordun giderken?' diyeceksiniz. Güven kaybı çok temel bir kayıptır.

Cumhuriyetin 100. yılını kutlayacağız.100. yaşını kutlayacağız. Biz cumhuriyeti kanla gözyaşıyla kurduk, ağır bedeller ödedik. Ülke işgal altındayken babalarımız dedelerimiz büyük mücadeleler verdiler. Gözüm Sakarya'da düşüncem istiklal yolunda. Milli Kurtuluş Savaşı sıradan bir savaş değil, ağır bedeller verilen bir savaş. Biz bu savaşı verdikten sonra başka ülkeler de örnek alarak kendi kurtuluş savaşını verdiler, onlar da cumhuriyete geçtiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti önderlik eden bir ülkedir. 100. yılda iktidar ve onun destekçisi bir partinin kararıyla yabancı askerler geliyor."

"YABANCI ASKER POSTALI İSTEMİYORUZ"

"Eğer iktidar kendi askerine ordusuna güvenmeyip başka askerleri çağırıyorsa o iktidarın bu ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur. Gittiğiniz her yerde anlatın cumhuriyetin 100. yılında yabancı askerleri bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletine çağıracaklar. Neymiş terörle mücadeleymiş. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz. Cumhuriyetin 100.yılını büyük bir coşkuyla kutlamalıyız, koşmalı oynamalıyız. Toplumun her kesimi bu duyarlılığı paylaşmalı. Çiftçisinden barosuna, sanatçısına kadar. Sevincimizi paylaşmalıyız. 100 yıl önce kurduk, ikinci yüzyılımıza adım atıyoruz demeliyiz. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve bu yolda şehit olanlara Allahtan rahmet diliyoruz. Onlar Türkiye'yi var eden insanlardır."

100. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ

"'Şimdi efendim Filistin'de bu oluyor, biz şenlikleri erteleyelim...' diyorlar. Bir 100 yıl sonra mı bir daha şenlik yapacaksınız? Bunlar şenliği başka türlü anlıyorlar galiba. Anmak demek, 100. yılı kutlamak demek, bilim insanlarının, sanatçıların, esnafın konuşması demek. Anıtkabir'i ziyaret etmek demek. Şehitlerimizin mezarını ziyaret etmek demek. Eğlenmek, gülmek dolayısıyla 100. yılı kutlamak demek."

KATAR BÜYÜKELÇİSİ'NE TEPKİ

"Katar Büyükelçimiz, Cumhuriyet'in 100. yılını kutlamayı ertelemiş ama beyefendi kendisi gitmiş düğüne. Fotoğrafa baktım arkadaşlar. Dedim ki 'Bu bir Dışişleri mensubu olamaz.' Çünkü bürokratik hayatımda çok büyükelçiyle karşılaştım. Bizim büyükelçilerimiz onurludurlar, el pençe kimsenin önünde dumazlar. O temsilden asla ödün vermezler. 

Düğünde çekilen fotoğrafta iki eli önünde, süt dökmüş kedi gibi iki kişinin arasında duruyor. Vallahi bu Dışişleri'nin yetiştirdiği bir büyükelçi olamaz dedim. Bu adam kim dedim, bu kişi Dışişleri'nin yetiştirdiği bir kişi değilmiş."

"YAŞASIN CUMHURİYET"

"Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi ile devlet şekli demektir. 10 yıl kurmuş cumhuriyeti kuralı, 'Demokrasiyi getirmeliyiz' diyor Atatürk. 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' diyor Mustafa Kemal Atatürk... Yaşasın cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"