HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 47 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. 28 Şubat darbesinin 26. yılında bütün antidemokratik müdahaleleri nefret ve utançla anıyoruz" dedi.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat darbesinin 26. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklamada çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Arslan, 28 Şubat’ın Türk demokrasi tarihine bu ülkenin gerçek sahiplerinin tasfiye edilmeye çalışıldığı bir süreç ve kara bir leke olarak geçtiğini dile getirdi.

Bir daha 28 Şubat ve benzeri olayların yaşanmaması temennisinde bulunduklarını ifade eden Arslan, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 28 Şubat darbesinin 26’ncı yıl dönümünde bütün antidemokratik müdahaleleri nefret ve utançla anıyoruz. HAK-İŞ olarak, 47 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle kınıyoruz" açıklamasında bulundu.



"İnsan onuru ve haysiyetinin ayaklar altına alındığı bir süreç bütün dünyanın gözleri önünde yaşanmıştır"

Arslan, 28 Şubat’ın Türk demokrasi tarihine bu ülkenin gerçek sahiplerinin tasfiye edilmeye çalışıldığı bir süreç ve kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "İnsan onuru ve haysiyetinin ayaklar altına alındığı bir süreç bütün dünyanın gözleri önünde yaşanmıştır. Başörtülerinden dolayı üniversite kampüslerine alınmayan, coplanan, yerlerde sürüklenen, ikna odalarına alınan kız öğrencilerin kendi ülkelerinde eğitim hakkı ellerinden alınmıştır. Kadınların başörtülerinden dolayı kamuda çalışma hakkı ellerinden alınmış, ehliyet ve pasaport dahi verilmemiştir" diye konuştu.



"28 Şubat darbesi ile tam olarak hesaplaşılamamıştır"

Arslan, 28 Şubat darbesine destek veren STK’lara hesap sorulmadığını da sözlerine ekleyerek, şu ifadeleri kullandı:

"İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bu utanç verici duruma maalesef bir kısım sivil toplum örgütleri sessiz kalmış, hatta bu sürecin taşeronluğunu yapmıştır. Bazı sivil toplum örgütleri yine kendi deyimleriyle oluşturdukları ’beşli çete’ ile üyeleri olan işverenlere, esnafa ve emekçilere ihanet etmiştir. 28 Şubat darbesine destek veren bütün kesimlere, kurumlara, aktörlere yargı önünde hesap sorulmadığı, sorulamadığı için 28 Şubat darbesi ile tam olarak hesaplaşılamamıştır. Bu durum bizi demokrasimizin geleceği açısından hala endişelendirmeye devam etmektedir."



"28 Şubat döneminde darbecilerin brifinglerine katılmayan HAK-İŞ’in önüne türlü engeller çıkartılmıştır"

HAK-İŞ Konfederasyonunun, 47 yıllık tarihinde darbelere, olağanüstü dönemlere, demokrasiye yönelik bütün müdahalelere karşı demokrasiden, milli iradeden, halktan ve özgürlükten yana tavır aldığını kaydeden Arslan, "28 Şubat döneminde darbecilerin brifinglerine katılmayan HAK-İŞ’in önüne türlü engeller çıkartılmıştır. Sendikalarımız tek tek tasfiye edilmek istenmiş, bazı işkollarında bu tasfiye gerçekleştirilmiştir. HAK-İŞ o dönem bir yalnızlığa itilmek istenmiş ama her şeye rağmen HAK-İŞ, milli güvenlik kararlarına ilk tepki gösteren ve darbecilerle iş birliği yapanlara asla eklemlenmeyen bir duruş sergilemiştir" şeklinde konuştu.

Arslan konuşmasını sonunda, HAK-İŞ,’in 28 Şubat sürecinde demokrasi ve milli iradeden yana göstermiş olduğu tavırdan dolayı ağır bedeller de ödediğini belirterek, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde de aynı şekilde millet iradesinden yana tavır aldığını açıkladı.

Öte yandan HAK-İŞ olarak, darbelerin yıl dönümlerini demokrasimize sahip çıktığımız ve millet iradesinin önemine dikkat çekilmesi gereken günler olarak gördüklerini söyleyen Arslan, bu nedenle her yıl darbe ve darbe girişimlerini hatırlattıklarını ifade etti.