Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanı Özgür Özel, 38. Olağan Kurultay'ın Kasım ayı başında yapılması planlanan toplantısında CHP Genel Başkanlığı için adaylığını açıklamak için basın toplantısı düzenliyor.


Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"TÜRKİYE'Yİ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLERİ HİKAYESİ"

"28 Mayıs Mayıs sabahı, Manisa, Malatya, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Edirne'de, 81 ilde uyanıp da o gün bugündür uyanıp huzurlu uyuyamayanların hikayesidir. Bu bir yolculuğun hikayesidir. Sonu nedir diye düşünmeden yola çıkanların, bana ne olur acaba diye endişe etmeyenlerin hikayesidir. Seni bu karara ne itti, hangi gruplar diye soranlara, babamın, benim, kızımın arkadaş gruplarıdır diye cevap verenlerin hikayesidir. 

Arkamızda kim var diyenlere, arkamızda, bayramda babasına kavuşturamadığımız Vera'ya verdiğimiz söz var diyenlerin; Şenyaşar ailesine getiremediğimiz adalet var diyenlerin hikayesidir. 

Bu, seçimin kaybedilmesine dur diyemeyenlerin, kayba engel olamamanın üzüntüsünü duyanların kahrını çekenlerin hikâyesidir. Kendini suçsuz görenlerin değil, kendinde hiç suç görmeyip hiçbir şey olmamış gibi davranmaya itiraz edenlerin hikayesidir. Sorumluluk duyanların hikayesidir. Bir daha aynı hataları yapmamak için kararlılık taşıyan gençlerin, kadınların hikayesidir. Türkiye'yi değiştirmek için CHP'yi değiştirmeye inanan kadroların hikayesidir. Bu bir lider değişikliğinin ötesinde, gücü kadrolardan alan ve kadrolarına güç veren bir hareketin hikayesidir. Bu hikaye, Atatürkçülerin, namusluların, İsmet Paşa'nın, Karaoğlanların hikayesidir. 

"DAHA ÖNCE BAŞARDIK YİNE BAŞARACAĞIZ"

Tek bir kişinin değil bir kadronun attığı kocaman bir adımdır. Parti içi iktidar mücadelesinin değil, büyük iktidar hayalinin ilk adımıdır. Biz bu yürüyüş ile Atatürk'ün devrimci, dönüştürücü karakterini esas alan büyük bir meydan okumayı hedefliyoruz. 

Yeni yüzyılda yeni bir siyaset için yeni yaklaşımlarla yol alacağız. Ülkemizin kaderini değiştiren, nice devrime imza atan bir siyasi irade bunu yine yapacak güce ve kudrete sahiptir. Daha önce başardık, yine başaracağız.

PARTİ İÇİ İKTİDARI KORUMA VURGUSU 

En büyük dönüşümler en büyük kırılmaların yaşandığı dönemde gerçekleşir.

Toplumsal talep ve ihtiyaçların aksine, partimizin yönetimi yenilginin nedenlerini araştırıp yeni yol haritası çizmedi. Farklı bahaneler üretti, siyasi sorumluluk üstlenmedi. Parti içi iktidarı korumaya odaklandı. Güvenini yitiren seçmenimiz, siyaseti terk edecek kadar bir duygusal kopuşa sürüklendi. Parti yönetimi, bu kırılmayı görmezden gelmeyi tercih etti.

CHP'DEN SEÇİLEN 39 MİLLETVEKİLİ 

İttifak siyaseti, ittifak kuranların birbirine dönüştüğü siyaset olmamalıdır. Birbirine benzemeyen partilerin, kendi kimliklerini korumalı. İttifaklar, parti vicdanında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalı. Partimizin seçilecek sıralardan 39 milletvekilini başka partilere vermesi, parti tarihinde unutulmayacak bir hasar bırakmıştır. Partiler arası imzalanan protokollere dahil, seçilmiş kurulları bilgilendirmenin dahi yapılmadığı süreçler işletilmiştir. Aşkın yetkiler kullanıp sorumluluk üstlenmeyen bir yönetim tarzı kabullenemez. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuz çekilme kararından güç alanların yeni hedefleri var: 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun, çocukların cinsel sömürüsünü engellemek için Lanzarote Anlaşması ve kadın erkek eşitliği artık hedeftedir. 

İktidar, gençliği karanlığa terk etmiştir. Gençler, nitelikli eğitim alamamaktadır, tarikatların baskısı altında barınma kriziyle mücadele etmektedir. Gençler, bahanelere sığınan ya da sözü dolandıran değil, samimi ve net çözüm üreten bir siyaset bekliyor. Gençlere yalnızca seslenen değil, umudu kendisi yaratacak olan gençlerle karar veren, katkıya ve yol arkadaşlığına açık cesur bir siyaset anlayışına ihtiyaç var. Emekten, üretimden, çevreden, kadınlardan, gençlerden yanayız. CHP, yeni dönemde toplumun hak taleplerinin yalnızca parlamentoda değil, sahada da sözcüsü olacaktır. Hedefimiz partimizi sadece Türkiye'nin en iyi yönetilen partisi yapmak değil, en iyi yönetilen kurumu haline getirmektir. 

PARTİ TÜZÜĞÜ

2. yüzyılın CHP'si, üye yapısı, örgütlenme biçimi, karar alma biçimi, parti içi demokrasi bakımından köklü değişimler ile yola devam etmelidir. Partinin lideri, kadroları, örgüt yapısı, siyaset yapma tarzı ve söylemi, tüzüğü yenilenmelidir. Tüzükteki yetki ve sorumlulukları bazen aşan, bazen aşındıran yönetim anlayışı toptan terk edilmelidir. 

Tüzükte ve programda daha demokratik ve olumlu yönde yapılacak önerilere ve tüm değişikliklere katkı vermeye kararlıyız. Ancak seçim ve kurultayların baskısı altında sağlıklı bir yapısal dönüşüm yakalamak olanaksız. Yapılacak değişikliklere katkılar verip kurultayı tamamladıktan sonra hem teorik hem örgütsel katkılarla gerçekleşecek tüzük ve program kurultayını, yerel seçim takviminden hemen sonra başlatacak 2024 yılı içinde gerçekleştireceğiz. 

Kapsamlı bir üye reformu gerçekleştirilerek, üyelerin genel başkanları doğrudan seçmeleri dahil olmak üzere tüm süreçlere katılımları sağlanacaktır. Vekil, belediye başkanı ve meclis üyelerinin belirlenmesinde önseçim esas alınacak, yeniden aday gösterilecek yöneticiler için ise halkın memnuniyetini ölçen kriterler gözetilecektir. 

3 DÖNEM SINIRI GETİRİLECEK

Genel merkez yöneticileri, milletvekilleri, belediye başkanları ve meclis üyeleri için 3 dönem sınırı getirilecektir. 

Kadınlar için eşit temsil mutlaka benimsenecektir. 

MYK üyelerinin 2/3'ü PM üyeleri arasından seçilecek, genel başkan seçilen tarafı ise PM'den ilk toplantıda güven oyu alacaktır. Güvensizlik oyu vermeleri ve geri çağırma yetkileri tanımlanacaktır. 

PM, gerçek bir meclis gibi çalıştırılacak, parti politikalarının belirlenmesinde danışmanlar değil, PM mutlak söz sahibi kılınacaktır. 

İl ilçe örgütleri arasında bağ güçlendirilecektir. 

Parti okulu yenilenecek, parti akademisi kurulacaktır. 

"CHP GENEL BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞIMI AÇIKLIYORUM"

CHP'yi değiştirip toplumun iktidarı teslim edeceği bir partiye dönüştürmemiz gerekiyor Partinin yeni kadrolarıyla bulacağı taze kan ve yeni söylemin yaratacağı itici heyecan önemlidir.

Şimdi tarihsel bir kararın eşiğindeyiz. Seçimin kaybedildiğini kabul etmeyen bir siyasetsizliğin bir parçası mı olacağız yoksa umut mu olacağız.

İşte bizim hikayemiz de tam burada başlamaktadır.

CHP Genel Başkanlığı'na adaylığımı açıklıyorum.

Ülkeyi ve milleti kurtaracak olan yine milletin azim ve kararlılığıdır. Şimdi herkesi bu büyük yürüyüşe davet ediyorum. Gelin bu yeni yolu birlikte açalım çünkü CHP değişirse Türkiye değişir.

Yarından itibaren bundan önce iki kongremiz yapılmıştı ilan edilen takvimle birlikte il kongrelerimiz yapılacak. Özgür Özel nerede dediğinizde halkın yanındayız, anadoludayız.

  • SORU-CEVAP KISMI

Grup Başkanlığından istifa edecek mi?

"Resmi kurultay kararı alındığı gün tekrar değerlendirme yapacağız. Kurultayda adayım, kazanırsam genel başkan ve grup başkanı olacağım. Genel Başkanımız, kurultayda aday olursa ve seçilirse, genel başkan ve grup başkanı olacak."

İmamoğlu ile görüştü mü?

"İmamoğlu ile bugün görüşmem olmadı ama partimizdeki herkes gibi açık bir iletişim kanalımız var."

Kaybederse partide çalışmaya devam edecek mi?

"Özgür Özel kaybederse, partinin neferi olarak çalışmaya devam eder. Zorla uzaklaştırmaya çalışsanız babaevinden ayrılmaz. İmamoğlu'nun paylaşımından memnuniyet duydum. Onun değişim konusundaki yaklaşımını önemsiyorum."

CHP gibi demokrasiyi içselleştirmiş partiler, yarışlarda bölünmezler. Güçlerini tahkim ederek, yenilenerek yollarına devam ederler. Ben böyle bir sürece katkı sağlayacağını değerlendiriyorum. Siyasette kameraların önünde 3 kez ağladım. Biri, İBB balkonunda, mazbatamızla birlikte, İBB'yi, Erdoğan'ın yönettirdiklerinden teslim almaya gelirken, karşımdaki kalabalığın gözyaşları içinde el sallamalarına karşılık verirken ağladım. 7 yıl boyunca takip ettiğim Soma davasının sonunda birileri ölenleri suçlu bulup katilleri serbest bıraktığında hesap soracağız derken ağladım. Bir de, partimde bu benim bu kürsüden son konuşmam, Türkiye'yi yönetmeye hep birlikte gidiyoruz diyen liderimiz veda ederken ağladım. Gözümden akan her damla yaş, partime helal olsun, hiç utanacak bir şey yok. 

Sezgin Tanrukulu meselesi

"Kendisine bir canlı yayına terörist diyen ve Atatürk'e hakaret ettin diyenlere cevap vermek üzere bağlandı. Kendisine, TSK ile ilgili bir soru yönlendirildi. Kendisinin bahsettiği, AİHM kararı, 1980'lerin, hepimizin utanç duyduğu ve Kürt sorununu kronikleştiren o utanç döneminde bazı TSK mensuplarının helikopterden attıkları köylülere ilişkin bir karardır. Sezgin Bey, böyle şeyler geçmişte olmuştur. Şaibeyi kaldırmak için bu sorular sorulmak durumundadır demiştir. Genel kayıt yerine sadece TSK bu köylüleri atmadı mı kardeşim kısmı verilmiş ve linç kampanyası başlamıştır."

NE OLMUŞTU?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Eğitim-Sen'i ziyaretinin ardından, milletvekili Özgür Özel'in genel başkanlığa aday olacağına dair iddiaları doğruladı. Kılıçdaroğlu, "Yarın Özgür Bey adaylığını ilan edecek" şeklinde konuşmuştu. 

Geçtiğimiz günlerde Özgür Özel, sosyal medya hesabından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı bir görüşmeye işaret ederek, 15 Eylül Cuma günü Genel Merkez'de bir basın toplantısı düzenleyeceğini paylaşmıştı.

SEÇİM SÜRECİNİN ÖZELEŞTİRİSİ

Partililere göre ise Özgür Özel'in tutum belgesi, seçim yenilgisinin nedenleri ve seçim sürecindeki hatalara ilişkin bir özeleştiri içerecek.

Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun parti yönetimini seçim sürecinde devre dışı bırakmasını eleştiren Özel ve destekçileri, "kayıt dışı siyaset" olarak değerlendiriyor. Bu nedenle, tutum belgesinde CHP'nin mirasına sahip çıkmanın yanı sıra, parti kimliğini yeniden inşa etmeyi hedefleyen bir gelecek vizyonu çizilmesi planlanıyor.

ÖZGÜR ÖZEL NASIL BİR CHP İSTİYOR? 

Özel'in belgede, "Nasıl bir CHP istediğini" anlatması ve partililerle paylaşması bekleniyor. Tutum belgesinin parti programı veya seçim bildirgesi gibi dizayn edilmediği, katkıya açık ve güncellenebilir bir doküman olarak kurultaya sunulacağı ifade ediliyor.