İzmir'deki depremde yıkılan ve en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin ikisi tutuklu 15 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında, tutuklu sanıkların sözleri salonda gerginliğe neden oldu.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 

Mahkeme heyeti, önceki celsedeki "reddi heyet talebi"nin bir üst mahkeme tarafından reddedildiğini açıkladı.

"ACILI BABA DİĞER DANIKLARIN DA TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ"

Mahkemede söz alanlardan, depremde hayatını kaybeden diş hekimi Zarife Doğan'ın babası Kamil Doğan, sorumluların suçlarının sabit olmasına rağmen sadece 2 kişinin tutuklu olduğunu ve buna artık dayanamadıklarını belirterek, diğer sanıkların da tutuklanması gerektiğini söyledi. 

"SANIKLAR DIŞARDA GEZİYOR"

Çocuklarını ve yakınlarını kaybeden Emine Yücel ise depremin üzerinden geçen 3 yılda nefes alamadığını belirterek, "Sanıkların birçoğu dışarıda geziyor. Ben nefes alamazken belediye çalışanları duruşmaya katılmıyorlar. Duruşmaya katılmayan sanıkların tutuklanmasını istiyorum" dedi.

GERGİNLİK YAŞANDI, DURUŞMAYA ARA VERİLDİ"

Duruşmada söz verilen tutuklu sanık yapı müteahhidi H.H.Ö, 1976'dan beri çok sayıda bina yaptığını, sadece bir binasının yıkıldığını savunarak, "İnsanları ucuza ev sahibi yaptık. Orayı yaptığımda başka bina yoktu. 3 senedir buradayım. Bir tane eksik malzeme kullanmadım. Orada atıyorlar. Atmayla tutmayla olmaz bu işler." dedi.

DURUŞMA 13 EKİM'E ERTELENDİ

Mağdurlar ve avukatları, sanığın bu sözlerine tepki gösterdi, salonda tartışma yaşandı. Daha sonra söz verilen tutuklu sanık mimar A.S.B'nin de mağdur avukatları hakkındaki sözleri sonrası tartışma büyüdü. Mahkeme başkanı, gerginlik üzerine duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Ekim'e erteledi.

DAVA SÜRECİ 

İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.

Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.

Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı.