Menzile gidebilmek için önce inanmanız gerekir.
Neye?
Ne kadar meşakkatli olursa olsun oraya ulaşabileceğinize.
Biz de bir söz hep yanlış tefsir edilir.
"Zafer inananlarındır" aforizması.
Elbet, inananlar, yani iman edenler zirveye varırlar.Ki, Cennet zirvelerin zirvesidir.
Ancak, bu aforizma onu ifade etmiyor.
Zafer inananlarındır derken, buradaki vurgu, zafer elde edileceğine inananlar olarak kayda geçer.
İman ettim de, yan gel yat!
Ve ardından zafer bekle.
Yok öyle üç kuruşa beş köfte.
İlahi sistemin kuralları var.
Gayret, samimiyet, iyi niyet vs vs...
Şimdi gelelim bir siyasi durumu bu bakımdan dillendirmeye.
Bakın 2019 bu ülke için olmak ya da olmamak zamanı.
Yeni bir sistemin haya geçeceği zaman kesiti.
Cumhurbaşkanlığı sistemi.
Çok özel, çok önemli, çok değerli bir başlangıç.
Ancak, ehil bir başkan göreve gelmezse yandı gülüm keten helva.
**
Korkuyorum...
Ülkem adına endişe taşıyorum.
Çünkü, gidiş iyiye değil.
Niye mi?
AK Parti bize çağ atlattı.
Kelimenin tam anlamıyla çağlar üzerinden sıçrayıp muasır medeniyetler düzeyine ulaştırdı.
Ne ki...
Kalıcı olması lazım.
Bunun yegane şartı da, istikrarın devamı.
Öyle ise, 2019'da Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olup sistemi iyice oturması kaçınılmaz.
Peki bunun şartı ne?
AK Parti'de sağlam bir duruş.
Var mı?
Yok yok yok!
Nasıl mı?
Gazeteciyiz, takip ediyoruz.
Bir defa, samimiyet hak getire.
Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.
Adam İl Başkanı olmuş, bütün derdi AK Partililerin aleyhine konuşmak, herkese kara çalmak.
İftira, dedikodu almış başını gidiyor.
Öyle ki, kendisi, çocukları öncesinde FETÖ ile irtibatlı haldeyken, şimdi kendinden olmayana FETÖ'cü etiketi yapıştırıp geziyor.
Nerede mi?
Her yerde.
Sadece İl Başkanı mı?
O bir örnek.
Her seviyeden partili bunu yapıyor.
Peki bu hali görüp bilen yok mu?
İşi bütün yetkililere götürenler elbet var.
Ama, onlar da, at izi it izine karışınca gerçeğe bile itibar etmiyorlar.
Hal böyle olunca da, bereket namına zerre birşey kalmıyor.
**
Garip bir durum, Milletvekillerinin görüşlerine hiç itibar edilmemesi.
Özellikle teşkilatlanma evrelerinde.
Dışarıdan atanan çok sayıda teşkilat başkan yardımcısı istedikleri gibi at oynatıyorlar.
Gittikleri memleketi tanımazlar, bilmezler; ama herşeyi onlar tanzim eder.
Doğal kodlar yer ile bir olmuş oluyor.
Şu an durum budur.
Ve bu durum, korktuğumuzu başımıza getirecek gibidir.
Bu konuda söylenecek çok şey var.
Ve söyleyeceğiz.
Zira, bu ülke kimsenin babasının malı değil.
Bizim!